Hayatım anlatılmaya değer, hayatım roman gibi geçti...
~~~Hayat yolculuğu uzun ve sıkıcı safhalardan oluşur, adım adım, günbegün, çarpıcı hiçbir şey olmadan geçer, ama insanın belleği yolun o bölümüne damgasını vuran beklenmedik olaylarla doludur~~~
Isabel Allende , uzun ve fırtınalı yaşam içinde 20. yüzyılın en önemli olaylarıyla kesişen, etkileyici mizah anlayışıyla, tutkulu ve kararlı bir kadının destansı ve derinden dokunaklı öyküsünü anlatır. Isabel Allende, son romanı olan (2022)Violeta, ünlü ve varlıklı bir ailenin altı çocuğunun ilk kızıdır, 1920 yılının fırtınalı bir gününde, I.Dünya Savaşı'nın yankılarının henüz dinmediği ve İspanyol gribinin memleketi Güney Amerika kıyılarına ulaştığı bir dönemde doğdu. Ailenin ileri görüşlü babası, yavaş burjuva gelişmişliğinin temellerini geri dönülemez biçimde sarsan Büyük Buhran'la yüzleşmek için bu krizin üstesinden gelmeye çalışırken, Violetta'nın ailesi her şeyini kaybeder ve ülkenin uzak ve vahşi bir bölgesine çekilmek zorunda kalır. Başından beri hayatı olağanüstü olaylarla işaretlenmiş gibidir. İspanyol gribi ile başlayıp Coronavirüs ile biten iki pandemi arasında bir hayat. Büyük Buhran nedeniyle durumu zorlaşan varlıklı bir ailenin evinde şımarık bir çocuk olarak görülen bir kızdan, aşık bir kadın erkeklerin dünyasında yolunu bulur. Sonra da onu, oğlunun ve kızının kaderiyle acı çeken bir anne olarak görürüz; Sonunda hayata her zamankinden daha fazla heyecan duyan bir büyükanne. Bütün bunlar, bugün bildiğimiz dünyamızı şekillendiren önemli olaylarla dolu bir tarihsel bağlam içinde gerçekleşir ki Allende'nin genel uslubudur tarihi gerçeklerle hikâyelerini anlatmak...
Violeta'nın herkesten çok sevdiği birine yazdığı bir mektup biçiminde anlatılan bu hikaye, yüz yıllık bir yaşamın öyküsüdür; yıkıcı kalp kırıklıkları ve tutkulu ilişkiler, yoksulluk ve zenginlik, korkunç kayıplar ve muazzam mutluluklarla dolu. Bir asırlık tarihe tanıklık eden kadın hakları mücadelesi, zorbaların yükselişi ve düşüşü ve yaşananlar ne yazık ki bir defa değil iki pandeminin şekillendirdiği hayatlar, birçok kez, hayatın her dönemine damga vurarak karşımıza çıkmıştır hep...
Gerçekliğin hayal gücüyle harmanlandığı büyüleyici bir üslup kullanan Isabel Allende, yine zarif bir kalemle destansı roman sunarken bugünden ve geçmişten ilham alan bir romanı ile 1920-2020 iki pandemi arası hayatlar ve bu hayatlar içinde yaşanan durumlardaki sıradışı hallerden çıkan komik tavırlar kitaba ayrı hava katmıştır. İkili ilişkiler üzerine tutku ve sıradanlık ile feminizm üzerine durumlarla, toplumsal durumlara da değinerek, bizlere dönüş yapmıştır, iyi ki yapmış yine çok severek okudum...
~~~aradan yıllar geçtikçe insanın duyduğu arzunun ivediliği yitip gidiyor ve o tür bir anı, hani sanki başka birinin başına gelmiş psikotik bir krizmiş gibi saçmalığa dönüşüyor~~~
·
3 artı 1'leme
·522 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.