Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İnsan Nedir? —Bir makine mi?
Gelin
Mark Twain
Mark Twain
'in yazmış olduğu
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?
'i inceleyelim. Elimde Can Yayınlarından çıkan 106 sayfalık bir baskı var. Çevirisi de gayet kaliteli, tercih edilebilir. Kitapta konu biri genç diğeri yaşlı iki adamın diyalogları üzerinden işleniyor. Tıpkı
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in Savunması
'ndaki gibi bir anlatı söz konusu. Yaşlı adamın düşüncelerimiz ve yaratılarımız üzerinde hiçbir hak edemeyeceğimiz çünkü özünde yapılan girdilere göre -hangimiz olursak olalım- aynı çıktıyı verecek bir makineden farksız olduğumuz yönündeki düşünceleri üzerine odaklanıyoruz. "Benim düşüncem", "benim tasarımım", "benim meziyetim" dediğimiz şeylerin ne kadarının bize ait olduğunu -olmadığını- okuyoruz. Benlik, özgür iradenin varlığı, içgüdü, vicdan gibi kavramlarla çalışıyoruz. Kitabın kişiyi düşünmeye, sorgulamaya iten yanının yanı sıra düşüncelerinizi, bakış açınızı değiştirebilen bir yapısı var. Kitabı bıraktığınızda dahi yazılanlar kafanızın içinde dönüyor; günlük olaylarda bile o yazılanları tespit etmeye, kitaptaki öğretiyle bağdaştırmaya başlıyorsunuz. Ve sizi ister istemez o bahsettiği yere getiriyor. Bu açıdan biraz etki edici ve biraz korkutucu bir eser. Geçen sene bu zamanlarda kendime ait dediğim hiçbir fikrim olmaması düşüncesi ile resmen kafayı yiyordum. Kendi kendime konular bulup sürekli o konularda bilgi edinerek bir görüş oluşturma, benim düşüncem diyebildiğim bir yargıya varma çabasında kendimi hırpalıyordum. Çevreme baktığımda sanki herkesin kendi düşünceleri var ben de onlardan duydukça böyle bir derleyip kendi düşüncem diye yutturuyorum onu gibi geliyordu. Kitabı okurken bu düşüncelerimi hatırladım ve bu düşünceler yerini bir makine olup olmadığım konusundaki yeni düşüncelere bıraktı. Yaşlı adamın insanın bir makine olduğu fikrini mantıklı bulmama rağmen içimdeki inkarcı cılız sesi de susturamadım. Tüm bu sisteme makine demek ve kişinin kendini bir makineden ibaret olarak tahayyül etmesi pek de öyle sevilesi, iç açıcı bir düşünce değil. Ama aslında tüm fikirlerin dışarıdan harici etkenlerle geliyor olması da bir o kadar gerçek. Kim oturduğu yerden "Hadi şimdi şu fikrimi değiştireyim" der ve başarılı olabilir ki? Muhakkak o düşüncenin, ilhamın sana dışardan gelmesi gerekir. Kişinin kendi onayını elde etme dürtüsü ise evet, gerçekten öyle. İçimizdeki efendi ve istekleri... Kişinin maddi açıdan kendini zora soktuğu durumlarda bile aslolanın o an manevi tatmine ulaşmaya çalışıyor olması fikrine katılıyorum. Ve kendi davranışlarımda da bunu gözlemliyorum. Bir sokak kedisine mama verirken amacım gerçekten de onun karnını doyurmak mıydı? Yoksa bu davranışın bana verdiği tatmin, faydalı hissetme duygusu ve yardım etmenin verdiği o tarifsiz mutluluğu mu elde etmeye çalışıyordum? Özgür irade yok özgür seçim var diyor ilerleyen bölümlerde yazar. Sizce de günümüzde insanın istese her şeye ulaşabileceği, her şeyi elde edebileceği yönünde yaygın bir inanış yok mu? Peki ama gerçekten de hepimiz bireysel olarak, istersek her şeyi elde edebilecek her konuma gelip her kişiliğe bürünebilecek kadar özgürce kendimizi, kararlarımızı değiştirip zamanımızı yönetebilir miyiz? Yoksa kişiliğimizin, genlerimizin ve başka birçok etkenin sınırlandırdığı alan içinde mi serbestiz? Özgür irade değil de özgür seçim sanki bizimkisi. Okuduğumda beni hem şaşırtan hem de "ben bunu nasıl düşünmedim?" dedirten bir şeyi sormak istiyorum sizlere: - Her gün kalktığınızda anlamsız bir şekilde o pantolonu giyerken ilk hep aynı bacağınızı içine girdirdiğinizin farkında mısınız? :D İlginçtir ki başka zaman okusam belki bu kadar tesir etmeyecekti bu kitap bana ama sanki tam da şuan okumam gerekiyormuş. Son olaraksa bu kitabı okurken eş zamanlı olarak arkadaşlarımla yaptığımız sohbetlerde ne zaman kitapta düşüncelerle ilgili bir sohbet açıp yazarın fikirlerini anlatsam kendimi sanki yapmamam gereken bir şey yapıyormuş gibi hissettiğimi söylemeliyim. Sanki onların düşüncelerini buraya çekerek fikirlerine nüfuz etmeye hakkım yokmuş gibiydi. Ve son bölüme geldiğimde tıpkı genç adam gibi ben de bu öğretiyi biraz sakıncalı biraz da paylaşılmaması gerekli bulmuştum. Ve yaşlı adamın hakikat bu sonuçta, istediğini yap şeklindeki tavrı beni daha da deli etti. Sen gel onca şeyden bahset, artık eskisi gibi olamayalım sonra da son cümlen "Sen keyfine bak." olsun. :||||||| Kitaba puanım: 8,5/10 Şuan felsefenin zararlı olup olmadığı hakkındaki düşüncelerimi bir daha değerlendiriyorum, kitap sağolsun :D
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Can Yayınları · 202215bin okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.