Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

382 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ- AHMET HAMDİ TANPINAR "Yanlış zamanda doğru yaşanmaz." "İnsanlar menfaatleri karşısında değişir, dönüşür." Türk edebiyatının en enteresan karakterlerine sahip, güzide bir eseri inceleyelim bu gün. Tanpınar'ın ölümsüz eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü bilinen yorumlarından farklı, kıyıda köşede kalmış unsurlarıyla anlatmak istiyorum. Bu eser kelimenin tam anlamıyla yazınsal edebiyatımızın en şahane eseri ve hata dönüm noktasıdır. Karakterlerinin acayipliği bir tarafa, kurgu bakımından da oldukça doyurucu bir kitaptır. Ancak beklentiniz bir dönem romanı okumaksa, muhtemelen okurken zorlanacaksınız. Çünkü akıp giden zamanda duran bir kitap değil bu, zamana senkrone olmuş, onunla işleyen, canlı bir kitapla karşı karşıyayız. Aslında ilk bakışta Tanpınar bizlere biraz sünepe, biraz pısırık ve hatta biraz da safça olan Hayri İrdal'ın ağzından bir dönem resmi çiziyor. Modernleşme rüzgarına kapılmış bir toplumun en absürt vakaları bile ne kadar makul karşıladıklarını ilginç detaylarla aktarıyor. Üstelik bunu yaparken, günümüz komedyenlerinin bile tahtını sarsacak kadar kara mizah ve nükte de kullanıyor. Kitabı her okuduğumda karnıma ağrılar girene kadar gülerim. Hayri İrdal'ın saflığına, Seyit Lütfullah'ın define avlarına, Doktor Ramiz'in  enteresan tespitlerine, hayretlerine, psikanalizlerine, Halit Ayarcı'nın girişken ve işini bilen tavırlarına, İspirtizma cemiyetine, kahvehane ahalisine, Pakize'nin melankolisine, ama en çok da Zarife Halanın o nevi şahsına münhasır karakterine bayağı gülerim. ( Kitapta kendime en çok benzettiğim karakter Zarife Haladır.) Hele bir de en baştan, en sona kadar hikayenin her yerinde karşımıza çıkan o Mübarek saat yok mu.. İşte bütün o can alıcı noktaları bu saatin birbirini hiç durmadan takip eden yelkovan ve akrebiyle daha iyi kavrıyoruz. Bu kadar acayip insan, zaten ancak romanlarda bir araya gelir diyorsanız bir daha düşünün. Çok bizden, çok sıradan portreler Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kaleminden bambaşka bir gerçeklikle karşımıza çıkıyor. Olağanüstü, büyülü bir dünyaymış gibi görebileceğimiz dönemin, aslında bir memleket gerçeği oldunu içten içe bal gibi de biliyoruz. Hürriyet rüzgarlarıyla savrulan bir halkın muhafazakar ve geleneklerine bağlı kesiminin bile, fazla frapan ve özenti hallerine ayan beyan şahit oluyoruz. Kitapta arka planda verilen bu motifler, dönemin kültürel ve sosyal yapısına da ayna tutmuş. Zamanın insan hayatına tesirini Hayri İrdal'ın hayatı baz alınarak anlatılırken, Onun hatıratı, olayları sıralayış tarzı, anlatış usulü, şaşkın ifadeleri de romana akıcılık kazandıran önemli birer unsur olarak görünüyor. Ayrıca bürokrasiyle bir şekilde işi olanlar için Halit Ayarcı'nın ağzından hiç bir yerde bulamayacağınız altın kuralları da öğreniyorsunuz. İnsanlar nasıl idare edilir, mümkün olmayan işler nasıl mümkün kılınır, hayaller nasıl gerçek olur, tabi ki bu kitaptan öğrenebileceğiniz diğer alt başlıklar. Ama esas, bir konuda birini ikna etmek için fikrinize önce sizin inanmanız gerektiği gerçeğini, şaşırtıcı bir şekilde iyice kavrıyorsunuz. Her ne kadar eski Türkçe ile birlikte Fransızca kelime ve söz öbeklerine  zaman zaman rastlansa da, Tanpınar kitabında oldukça duru bir dil kullanmış. Baştan sona zevkle okuyacağınız bu eşsiz kitap, sadece kendi zamanına değil, her zamanın insanına hitap ediyor. İlk basıldığı 1954 yılından bu yana, popülerliğini hiç kaybetmeyen, tuhaf hikayeler karması Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü henüz okumadıysanız mutlaka okuyun. Hayri İrdal tüm samimiyetiyle hikayesini anlatmak için sizi bekliyor. "Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!"
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
·
798 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.