«"Hüsn-ü kabul ve hüsn-ü tesir ve teveccüh-ü nâsı kazanmak noktalarının Cenâb-ı Hakk'ın vazifesi ve ihsanı olduğunu ve kendi vazifesi olan tebliğde dâhil olmadığını ve lâzım da olmadığını ve onunla mükellef olmadığını bilmekle ihlâsa muvaffak olur. Yoksa ihlâsı kaçırır." (
Lem'alar, s. 150)
(Yani nefisperestliği hakperesliğe tercih etmekle ve nefsin ve enaniyetin hatırı hakkın hatırına galip gelmekle, nasdan gelen maddî ve manevî ücreti talep etmekle, Cenâb-ı Hakk'ın vazifesi olan hüsn-ü kabül ve hüsn-ü tesir ve teveccüh-ü nası kazanmak noktalarını kendi vazifesi olan tebliğe dahil etmekle ihlâsı kaçırır.)»
(