Dünyada o kadar çok acı var ki; bizler rahat ve bolluk içerisinde yaşarken dünyada sayısız mazlum ve ölüm var, bir o kadar da zalim... Dünyadaki bütün zalimler ölsün, İnşallah!
Bir olay, bir hikaye farklı açılardan baktığımızda 1027 ayrı hikayeye dönüşebiliyormuş ve her bir hikâye de kendi içerisinde birden çok hikayeye dönüşüp bütün dünyayı etkiliyor olabilir. Sadece bir hikayecik binlerce romana dönüşüyor, çok garip değil mi? Binlerce romanın ilham kaynağı sadece bir hikayecik.. Bir hikayecik...
Bu sonuca nereden vardığımı öğrenmek isteyen yazarın kitaplarını sıralı bir şekilde okumalı. Ancak bu şekilde beni anlayabileceğinizi düşünüyorum. Belki de yaniliyorumdur. Olsun, yanilmayı severim. Siz yine de okuyun, derim.
Filistin bir ümmet meselesi oldu çünkü Irak, Suriye, Myanmar, Afganistan, Türkistan'daki tüm halkların kurtuluş yoludur. Kudüs kimin elindeyse dünyaya o hükmeder. O yüzden de Kudüs biz müslümanların eline geçmediği sürece bizler parçalanıp öldürülmeye devam edeceğiz. Dünya'nın anahtarıdır Kudüs!
Romanda baş karakterin adı Filistin ve Filistin özünden koparılmış bir avukat. Ne zaman ki karşısına Abbûd çıkıyor, işte o zaman Filistin uykusundan uyanıp özüne dönüyor. Bizlere de özümüze dönmemizi anlatmaya çalışıyor.
Kesinlikle ama kesinlikle okuyunuz!
