Hâfız Divânı kitabına dair düşüncelerimi kısaca belirtmem gerekirse divan edebiyatı sevenler için bir anda değil ağır ağır özümsenerek okunabilecek bir baş ucu kitabı olduğunu söyleyebilirim. Mânada derinlikler mevcut her okuyanın anlayabileceği türden bir içeriğe sahip değil. Ben okurken zorlanmadım ancak divan edebiyatının bende monoton bir karşılığı var. İstediğim o coşkunluğu bulamıyorum maalesef. Tabi bu benim kendi bakış açımla ilgili yoksa
Hafız-ı Şirazi dönemini aşan bir şair olmakla birlikte kendisini eleştirmek gibi bir seviyede değilim. Kitabı okuma sebebini bana veren de yazarın büyüklüğüdür. Kitap konu bakımından şarap saki aşk çerçevesinde kasideler, dönemin siyasi sürecine dair methiyeler aracılığı ile bizlere aktarılmış. Çok fazla tekrara düşüldüğünü hissettim. Farklı kelimeler aynı mânalara çıkıyordu benim için. Belki de okumam gereken dönem veya olgunluk içerisinde değildim. Sayılı şiire hayranlığım ve geneline düşünsel tavrım sebebi ile puanım 7/10
İşte sevdiğim kasidelerden birkaçı;
-Yüzünün Güneşi Olmayınca s.63
-Gördün Mü Gönül s.192
-Dedim Derdindeyim s.303
-Kalbimin Ateşinden s.430
-Gözyaşları Dökerek Yazdım s.576
Niyetim nasip olursa farklı dönemde tekrar okumak, sağlıcakla.