Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

37- Şüphesiz Filistin meselesi büyük çapta insani boyutları olan bir meseledir. Çünkü bu mesele insan hakları savunucusu olduklarını ileri sürenlerin yüzüne mazlumun yükselttiği bir feryattır. Aynı zamanda yeni dünya düzeninin çifte standartlarının ve diğer kötülüklerinin üzerindeki perdeyi de kaldırıyor. İlerleme, bilgi, teknolojiyle övünen, hayvanların haklarını göz önünde bulundururken yedi milyondan fazla Filistinli mültecinin adeta helak olmak üzere çölde bırakılmasını kabul eden bir uygarlığın, ikiyüzlü uygulamalarının da ne kadar gülünç olduğunu ortaya koymaktadır. Bu uygarlık, Filistinli sığınmacıları öyle yok olmakla karşı karşıya bırakırken yeryüzünün çeşitli yerlerinden siyonist yahudi cemaatlerini çürük ve hiçbir değeri olmayan iddialara uygun olarak güya yerlerine yerleştirmektedir. Onların ortaya attığı bu çürük iddialar ise ne tarihin mantığıyla ne modern uygarlığın değerleriyle ne de uluslararası yasalarla bağdaşmaktadır. Dört bir yandan getirilen bu dağınık cemaatler dört bin yıldan beri bu topraklarda yaşayanların yerine yerleştirilmekte, sevgi ve barış toprakları olması gereken bu kutsal topraklarda kanlar dökmektedirler. Şüphesiz siyonist hareket ve bu hareketin Filistin'i işgali, bitmiş batıcı Avrupa'nın geleneksel sömürgeciliğinin arta kalan bir örneğini ifade etmektedir. Bunun er veya geç Filistin topraklarından izale edilmesi, kaldırılması gerekmektedir. Hiç şüphesiz Filistin'in özgürlüğe kavuşturulması görevi bir insanlık ve uygarlık görevidir. Yeryüzündeki bütün halkların buna katılması gerekir.
Sayfa 57
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.