Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Lacan'ın üzerine en çok tartışılan "Kadın yoktur ya da kadının bütün olmadığı" düşüncesi, dişilliğin fallusun yokluğu etrafında tanımlamasından kaynaklıdır. Kadının var olması simgesel alanda olması demektir. Ancak simgesel alanda kadının var olması, simgesel alanda fallusa sahip olmakla eş değer görüldüğü için dişilliğin fallus eksikliği etrafında görmeye neden olur. Bir başka unsur da simgesel alanın söylem alanı üzerinden tanımlanması nedeniyle dişilliğinde söylemsel alanda inşası söz konusudur. Fink, Lacan'ın "kadının bütün olmadığı" düşüncesini şöyle nakleder: "Bir kadın, bir erkekle aynı biçimde bölünmüş değildir; yabancılaşmış olsa da bütünüylr simgesel düzene tabi değildir." (2016: 107) Lacan ise kadının mevcut olmamasını, mevcut olandan yani erkeklerden daha fazlasına sahip olmak olarak ifade eder: "Ve bütün mesele budur; şu fallusa yaklaşma ve onu kendine saklama yönünde, kadının değişik yöntemleri vardır. Bunun nedeni, kadının orada olmamak anlamında, fallik işlem içinde bütün olarak yer almıyor olması değildir. O asla değildir gibi bir şey söz konusu değildir. Tam olarak oradadır. Fakat daha fazlası söz konusudur. (Leader, 1998: 74)
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.