Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mahzunluğun baygınlık derecesini bilir misin? Evet, eşyanın üzerine ince bir sis çöker. Peşinden bir utanç. Bu defa çok şiddetli. Boğucu ve haykırtıcı. Nasıl? Bağırmak istiyor: Nasıl? Ben bu mahlûku anlamakta nasıl bu kadar geciktim? Nasıl, evvelâ onu nasıl en seçme hislerimin mevzuu olmaya lâyık görebildim? Nasıl ve ne biçim bir körlükle, nasıl nasıl, hangi zaaflar tarafından itilerek, nasıl, hangi idraklerin felci içinde, nasıl, derece derece ve birçok uyandırıcı işaretlere rağmen nasıl, zaman zaman içimi altüst eden keder fırtınalarının mânâsına karşı tasasız kalabildim? Ve nasıl, -haykırmak istiyorum- nasıl, fakat nasıl... Canım benim, Samim, Samimciğim, benim bir tanem -bırak bu santimantalizmi¹, bırak ve cevap ver- nasıl diyorum, nasıl, çıldıracağım, nasıl, nasıl ona kadar yuvarlandım? Bu kız, Yarabbi, bu kadın, nasıl, bu karı, of, bu mahlûk nasıl benim hislerimin tarihine ve içimin en mahrem galerisine, sonunda kovulmak için bile olsa, nasıl, nasıl girebildi? Nasıl, ben onu nasıl, hayatımın hiçbir anında inmediğim bir aşağılık çizgisinden tanımaya razı oldum? Nasıl, Allah'ım, nasıl, onu hayalinin bile erişemeyeceği mertebelerin, süzülmüş mânevîliklerin kızı olmaya doğru götürebileceğimi sandım, çırpındım, çırpındım. Ve nasıl -hayvan!- nasıl -Affet beni, ey aziz içim, affet- nasıl fakat, ruh radarlarının ve sayısız his intikallerinin ince delâletlerine ve hele nasıl bazan en haykıran işaretlerin şakağımdan itercesine ihtarın rağmen, şüphesiz derinden derine anlamadığım, anlar gibi olduğum halde, nasıl ve niçin ona düştüm? Boğuluyorum, haykıracağım, dur bak, sakin ol... Ve odada dolaşarak yüksek sesle mısraları okudu: Sen bak nasıl donup düşüyor nağmeler yere Sen bak nasıl benizler uçuk, nazreler melul, Sen bak sitareler nasıl amade-i uful!
Sayfa 304 - Ötüken Yayınevi, 43. Basım
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.