Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
Tarihi nasıl okumalı, anıları nasıl değerlendirmeliyiz?
Bu ülke de 85 milyon Tarihçi var. Hiçbir şey bilmesekte tarih konusunda her şeyi biliyoruz. Daha doğrusu bilmediğimizi zannediyoruz. Yıllardır Çanakkale ajitasyonlara uğramış bir cephedir. Savaş planlarının bile evliyalara, rüyalara atfedildigi, 15 yasinda cocuklarin savasmaya götürüldüğü propaganda söylemleri halki gerçeklikten uzaklaştirmış ve şehitlerin Aziz hatırasına hakaretten başta bir şeye yaramamıştır. Yıllardır belgesellerde, filmlerde romanlarda hatta sözde tarihçilerin anlatilarinda bile Türk askerini aç savastiran, "üzüm hoşafı" güzellemesinden öteye geçememiştir. Akademik araştırma yapmayanların dışında ülke de hala Çanakkale Cephesinde asker menüsünü bilmeyen maalesef büyük bir kesimdir. Son zamanlarda bu duygusallıktan uzaklaştıran Çanakkale Cephesi anıları yayınlandı. Tabi bu yayınlardan önce genelkurmay arşivinde yemek listeleri yer alsa da nedense üç öğün muntazam bir yemeğe inanmak yerine "üzüm hoşafı edebiyati" halkın daha çok hoşuna gittiği için araştırma yapmak yerine. Arkasına mehter müziği verilen reels'leri dinlemek daha kolay hale geldi. Teğmen İbrahim Naci bütün bu duygusallari yıkarak üç öğün muntazam bir yemekten çarşıya yakınsa lokantada yemekten, parası olduğunda kendisine aldığı meyvelerden bahsederek bütün gerçekliği ortaya koyuyor. Anıları ikinci el kaynak olduğu için değerlendirme ve doğrulamak için dönem ve koşullar içinde yazılan anılarla karşılaştırma yapmak gerekiyor. Bu yüzden İbrahim Naci gibi Çanakkale Cephesi anılarına yer veren Teğmen Safiyuddin Efendide anılarında yemek konusunda aynı şeyleri söylüyor.
Allahaısmarladık
Allahaısmarladıkİbrahim Naci · Yeditepe Yayınevi · 2021445 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.