İnsanlar, iyi de olsa kötü de olsa hep bir umutla yaşarlar. Burada bahsedilen umudun kötü olması değil elbette, arzu edilen "şey"lerin umulduğu gibi neticelenmemesi durumudur. Peki nedir bu bizleri peşinden sürükleyen, çoğu zaman bilinmez bir yola koyan, tutunduğumuz ipleri incelten, Pandora'nın hediye kutusunda saklı kalan umut ileti? Üzerinde ne kadar düşünürsek düşünelim cevabı bulmanın da bir umut olduğu gerçeği, bizi tekrar başladığımız yere geri getirmekten başka bir işe yaramayacağını görmekte zorluk yaşamayız sanırım. Çünkü umudun bir ayağı tanrıya kadar uzanmakta.
Aklıma MohsenNamjo'nun seslendirdiği "No Bahar" ezgisi geldi. Orda yaratıcıya şöyle feryat ediyordu şair :
"Lazım bize bir hayat daha
Ölümümüzden sonra
Zira biten ömrümüz geçti umutlanmakla..."
Bu arada
Stefan Zweig'nin de "umut en son kötülüktür." demesi de boşuna değildi.
Yedinci Gün kitabında, yazar, ipleri incelediği yerden koptu kopacak olan başkarakter Ömer üzerinden, umudu soğuk bir merminin gölgesinde nakşetmiş. Ömer'e sadece tetiğe basıp içindeki her şeyi öldürmek kalmış. Bakalım Ömer tetiğe basacak mı, yoksa tam eli tetikteyken aklını tetikleyen başka bir şey mi olacak okuyup öğrenecez.
Sevgi içimizde