Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
Nerede o eski portakallar!
Yol, arabanın camından geriye doğru gidiyordu, radyoda insanın düşüncelerini susturmayı bile beceremeyen bir şeyler çalıyordu, güneşin de tadı kaçmıştı tepede dikilmekten, nereye gittiğimden çok nereden ayrıldığımı düşündüğüm bir yolculuktu bu. Gideceğim yerler bana bir bir gönül koymaya başlamıştı, bir türlü varamıyordum çünkü onlara. Ve çok uzun zaman önce savrulmuştum geçmişten, orada bir geçmiş olup olmadığına bile kendimi ikna edemez hale gelmiştim. Bir akarsuyun üstünde, iki kıyıya da ulaşamayan bir köprü gibiydim. Üstümden geçip gidemiyordu zaman. Zamanın dışına itilmiştim, varlığımın ayakları yere basmıyor, kayıp gidiyordu akıp giden suyla. Hayatımın ziyan oluşunu seyrettiriyordu bana bu nereye ait oluşumu bilmeyişim. Köklerimi aramaya çıktım, daha doğrusu umut verici bir son olması açısından kader örümcekleri ağlarını köklerimi bulacağım bir senaryo şeklinde ördü. Kayıp zamanın izini; ilk önce çocukluğumu hatırlatan kokularda anımsadım. Ve ardından şarkılarda, kaldırımlar gelir sonra ve dar sokaklar. Binalar küçülmüş gelir. Oysa ne büyüktüler ben küçükken. Ve insanlar. İnsanlar gelir sonra. Belki de gelmezler. Ardımızda bırakıp büyümeye odaklandığımız zamanlarda geçmiş bazı insanları da yanında götürür. Her şeyin geçip gitmeye bir meyli var ne de olsa. Çok eskiden yürümüştüm bu yolu, içine rutubet sinmiş bir kazak gibi kokuyor sokaklar, eski bir anıya tutunuyorum içimi ısıtsın diye şu soğuk dünyada. Kalbimin almaya korktuğu sorumluluğu gösteriyor bana gelecek. Tümüyle solmuş bir bahçe. Neden bir bahçe istedim ki diye soruyorum, orada olduğunu bilmek hoşuma gidecekti. Ama onlarla hiç ilgilenmedim. Şimdi kaç bahçe büyütsem de orada hep solmuş bir bahçe duracak. Bu noktada ana karakterden ayrılıyorum, çünkü bu gerizekalı, aptallıklarımı affedip hayatıma devam etmeliyim diye bitirirdi büyük ihtimalle. Öyle işte efenim, çocukluğunuzun geçtiği sokaklara gidince hissettiklerinizin bir kavanoza sıkıştırılmış versiyonu olan bu çizgiroman, portekiz'den fransaya gitmek zorunda kalan bir ailenin sonraki jenerasyonlarından ufak simon'nun kendini ve köklerini keşfiyle alakalı bir hikaye. Öyle aman aman duyguları harekete geçirmese de eh işte denebilir. Belki de bu gerzeğe, çok kızdığım için sevemedim. Olum simon sen gerizekalısın.
Portekiz
PortekizCyril Pedrosa · Kara Karga Yayınları · 2019115 okunma
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.