Hizmetli için ödenek ayırmayan yüce babamız / anamız bu yükü ( zaruri de bir yandan , çocuklar üşüyor yavrularım benim hiç kıyamam) birilerinin üstüne yıkıyor çaktırmadan. Ya öğretmen ya öğrenci ( yaşları, güçleri müsait olanlar) ya da veliler. Herhangi bir maddi karşılık almadan yapınca insanı harekete geçiren de bir motivasyon olması lazım geliyor olmalı: o da karşılık beklemeden insana hizmet, ne kutsal iş! Görev tanımları da haliyle kağıtta bir ibare olarak kalıyor.
Ve en önemli kısım: para. İşimin hakkını vereyim paramı alayım.