Her akşam göğsümüz bir saydamlık arar
son bilyam yuvarlana yuvarlana yitip gider
Düşlerinin içine kök salarsın ve bayram
giysisine bir lotus çiçeği takarsın
Ah benim on dokuz yaşım
gölgelerin piruet yaptığı bir bahçeyle başlayan
zamanın çocuklarını içine alan ey sis tabakası
Elle yokluyorum şimdi bulutları, yumrukluyorum durmadan
Yaş günümden daha neşeli masa örtüsü
Daha da kederli gömük çatal kaşıktan
Başlamakta on dokuz yaşım bir suskun sesle
Bütün on dokuz yaşım bir demet su
On dokuzuncu yaşım sessiz sedasız
el yordamıyla şurası burası
başlamakta
Ve hazırlanmakta dünyaya
doğurmak için
kapkara bir iskelet