Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mevlana'yı ne kadar iyi tanıyoruz?
Mevlana ve hocası Şems-i Tebrizi Moğol aleyhtarı yapanlara öfkelenmişler, Moğol zulmünü haklı göstermeye çalışmışlardır. Mevlana'nın Moğolları ve Moğol yanlısı yönetimi desteklediği Mevlana üzerinde araştırmaları ile tanınan bazı araştırıcılar tarafından da fark edilmiştir. A. Gölpınarlı, Moğolları İslamlaştırmak için böyle davrandığını öne sürerek Mevlana'yı mazur göstermeye çalışmıştır. Oysa bilinen bir husustur ki, Moğollar dil ve kültür bakımından Türkmenlere daha yakın idiler. Bu yüzden Anadolu'da Moğolların İslamlaşması daha çok Türkmenlerin etkisiyle gerçekleşmiştir. Moğol yöneticiler tamamen siyasi çıkarları için Mevlana'ya, oğlu ve torununa yakınlık gösteriyor, muarızlarına karşı onlara destek veriyorlardı. Mevlana ile Moğollar arasındaki bu sıcak ilgiyi kuran da Şems-i Tebrizi olmuştur. Şems-i Tebrizi bir Kalenderi şeyhi idi. Yukarıda izah edildiği gibi Moğollar Anadolu'ya gelmeden önce bu Kalenderi dervişlerle aralarında iyi ilişkiler kurulduğu görülmektedir. Şems-i Tebrizi de bir Kalenderi olarak Anadolu'ya gelmeden önce Moğollarla iyi ilişkiler içine girmiş olmalıdır. Vakıa Şems'in bir süre Erzurum'da ikamet ettiği bilinmektedir. Moğollar Azerbaycan ve Doğu Anadolu'da iken Şems-i Tebrizi'nin onların hizmetine girmiş olduğunu düşünüyorum. Hatta Moğolların onu görevli olarak Anadolu'ya göndermiş olmaları da kuvvetle muhtemeldir. Çünkü daha sonra gelişen siyasi olaylar ve onun Anadolu'daki faaliyetleri bunu ister istemez akla getirmektedir. Baycu Noyan, Sultan Hanı savaşında (654/1256) Moğol iktidarına karşı olan güçleri ağır bir yenilgiye uğrattı. Ardından Konya'ya gelerek Mevlana ile görüşmesinden sonra Mevlana'nın Moğol askerleriyle de iyi ilişkiler içinde olduğu fark edilmektedir. Örnek olarak: Moğol askerleri Konya'daki harmanları (muhtemelen Ahilere ait) yağma hazırlığı içindeyken Mevlana'ya yakınlık gösteren Ahi Mehmed-i Seyyidabadi bunu bir şekilde öğreniyor ve Mevlana'ya gelerek Moğollar in harmanları talan edeceklerini ve kendi buğday yığınına ilişmemeleri için girişimde bulunmasını istirham ediyor. Mevlana da ona kendi buğday yığınının üstüne beyaz bir örtü sermesini söylüyor. O gece Moğollar bütün harmanları yağma etmişler ve fakat Ahi Mehmed-i Seyyidabadi'nin üstüne beyaz örtü serilen buğdayına ilişmemişlerdir. Bir başka örnek: Hace Mecdü'd-din-i Meraği, Mevlana'ya gelerek Moğolların sürü sahiplerinin sürülerini talan etmekte olduklarını, kendi sürüsünün kurtarmasını Mevlana'dan istirham eder. Mevlana'nın bu yönde girişini vuku bulmuş olmalı ki, Moğollar herkesin davarlarını talan ettikleri halde Hace Mesdü'd-din-i Meraği'nin bir kuzusuna bile ilişmemişlerdir. Ellaki bu hadiseyi anlatırken Hace Mecdü'd-din-i Meraği'nin Mevlana'ya hediyeler verdiğini söylemeyi de ihmal etmemiştir. Eflaki'nin naklettiğine göre bir gün Mevlana Sadru'd-din-i Konevi'nin yanına gitmişti. Konevi'nin sadık dostu olup çok zengin bir tacir olan el-Hac Tacü'd-din-i Kaşi de oradaymış. Bu Tacu'd-din-i Kaşi ile Mevlana arasında bir tartışma vuku bulmuştur. Tacü'd-din-i Kaşi, münakaşa esnasında Mevlana'yı çok incitmiştir. Bunun üzerine üç gün sonra birkaç rind (kabadayı) bu zatın yolunu kesip öldürmüşler ve bütün servetini yağma etmişler. Eflaki'nin anlattığı bu olayı üç beş Mevlana hayranı rind gerçekleştirmiş olamaz. Böyle bir olayı Moğol askerleri gerçekleştirmiş olmalılar. Ancak Mevlana ve yakınlarının da bu olayda parmakları bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna benzer başka olayları da Eflaki nakletmektedir.
Sayfa 238
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.