Örgütsüz bir halk, sadece bir insan kalabalığı demektir.
Demokrasi kültürü öncelikle örgütlülük bilincidir.
Bizde büyük halk kitlelerinin beklentisi ve arzuladığı şey örgütlenme
değil, bir kurtarıcının gelmesidir...
Bu nedenle de kurtarıcı olarak gördüğü kişiye tapınırcasma bağlanır.
Onu bütün kusurların üstünde ve ötesinde görür.
Bu bizde her zaman az çok böyleydi.
Günümüzde ise en aşırı bir örneğini yaşamaktayız.