Mutlu Prens’i yanaklarından öptü. Küçük kırlangıcın cansız bedeni Prens’in ayaklarının dibine düşüverdi.
Tam o sırada heykelin içinden garip bir çıtırtı duyuldu. Sanki bir şeyler kırılıyor gibiydi. Evet, gerçekten de bir şey kırılmıştı. Kırılan şey; Mutlu Prens’in kurşundan yapılmış kalbiydi. Kalp çatlayıp ikiye ayrılmıştı. Kış gerçekten de çok soğuk geçiyordu…