Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Nazan Bekiroğlu
Vee Mücella. Yazgısı annesi gibi yalnız yazılmış Mücella. Nazan Bekiroğlu'nun kitabın başında dediği gibi "Mücella'yı anlamak icin önce Neyyire Hanım'ın bahçesine bakmak gerekir" diye. Zinhar öyledir de. Neyyire Hanım despottur, katidir, kendince kendi zamanına göre bir bildiği vardır ve o ne dediyse doğrudur velhasılı. Mücella boyun eğendir yazgısına, ses etmez anne dilinden dökülen "ayıptır, günahtır mukabilinde söylenen her emrivakiye ve kız kısmısı adını korumalıdır" nezdinde edilen her kelama. Olsundu. Mücella hayatını vermeye hazırdı neticede annesinin ve etraf akraba, konu komşunun yardımına koşmaya, hayatını feda etmeye ve kendi dört duvarı arasında bir annesi bir kendi yaşamaya. Ve gün geldi Neyyire Hanım'da bırakıp gitti Mucella'yı öte aleme. Hayatları bir bir akıp geçti seneler boyu. Mücella doğduğu günden itibaren ne çok şey değişmişti. Yollar hanlar yapılmış, darbeler olmuş, devrimler olmuş, radyo televizyon girmiş bir çoğunun hayatına, kimi evlenmis kimi ölmüş ama bir tek Mücella'nın hayatı değişmemiş. Ve yine Nazan Bekiroğlu'nun dediği gibi "Yapayalnız tükenen bu hayat, kendisi için değil başkaları için yaşanmıştı, bütün benzerleri gibi." Ve yine Nazan Bekiroğlu'nun deyimiyle "Rüya olduk. Masal olduk, anlatanımız yok." dedi Mücella. Ve sonunda anlatıldı hiç değişmeyen hikayesi Nazan Bekiroğlu tarafından. Ve gün geldi oda karıştı taşa toprağa fani dünyanın fani bir ferdi olarak. Bitmesine üzüldüğüm ama her hikaye gibi sonu olan bir roman. Benim Nazan Bekiroğlu hayranlığım yine okuduğum onbirinci kitabı ile katlandı daha da arttı...
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110bin okunma
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.