Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
İnsanlığın huzurlu bir yaşamın sürmesi tarih boyunca ahlak ve hukuk gibi kuralların varlığı sayesinde mümkün olmuştur. Mutlu insan ve devlet yaşamı için mühim bir unsur olan yazılı ve yazısız kurallar din tarafından da emredilmesinin etkisiyle bireyler ve kurumlar tarafından önemsenmiş, varlığının devamı için emek verilmiştir. Sayısız metne, şiire, hikayeye konu olan ahlak akademik çalışmaları da sık sık yer verilen bir mevzu haline gelmiştir. Sağlık ve fen bilimlerine yapılan çalışmaların etik boyutu açısından konu olurken, sosyal bilimlere tanımı, önemi, amacı, tarih içindeki seyri, kaynağı açısından direkt araştırma konusu olmuştur. Akademik çalışmaların eğitim boyutu ise ahlakı eğitim yeni nesillere kazandırma, nesilden nesile aktarma açısından ele almıştır. Güncel veriler eğitim bilimlerinde ahlak eğitiminin çokça çalışılan bir konu olduğunu göstermektedir. Ahlakı eğitim açısından ele alan çalışmalardan birisi de Emile Durkheim tarafından kaleme alınan "Ahlak Eğitimi" adlı eserdir. Emile Durkheim, 15 Nisan 1858 tarihinde Epinal, Loren'de bir Yahudi Hahambaşının oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Felsefe öğretmenliği yapan Durkheim yaşamının bir bölümünü Almanya’da geçirmiştir. Fransa'ya dönüşte yayımladığı makaleler ilgi toplamış, 1887 Bordeaux Üniversitesi'nde ders vermeye başlamıştır. 1906 Sorbonne Eğitimbilim Profesörlüğüne getirilmiştir. Durkheim sosyolojiyi sistemleştiren, ona asıl unsurlarını ekleyen ve sosyolojiye bilimsel bir disiplin kazandırılmasında rol oynayan en önemli kişilerin başındadır. 1917de Paris' de ölmüştür. Ahlak Eğitimi isimli kitabı, yazarın Sorbonne Üniversitesinde 1902_1903 öğretim yılında öğretmenlik bölümü öğrencilerine "ahlak eğitimi" adı altında verdiği ders notlarının bir araya getirildiği bir eserdir. Toplamda üç bölüm, on sekiz dersten oluşan eserin ana konuları kısaca şunlardır; ahlak nedir, ahlakın kökeni nerden gelmektedir, ahlakın toplumla ilişkisi nedir, ahlak öğeleri nelerdir, ahlaksal öğeler çocuklarda nasıl oluşur, toplumların sahip oldukları ahlak anlayışları çocuklara nasıl aktarılabilir, devletin okulun ve öğretmenin ahlakın aktarımındaki görevi nedir. Eserin ilk dersinde pedagoji ve eğitim kavramlarının farkından bahsedilmiş, yazar zihninde ahlak eğitimini yerleştirdiği bölümü açıklamıştır. Buna göre pedagoji bir bilim ya da sanat değil bilimsel verileri eğitime, öğrenciye uygulayan alandır. Geçmişten beri dini izler taşıyan din aracılığıyla aktarılan ve varlığını sürdürdüğünü kabul eden yazar artık ahlak eğitiminin dinden bağımsız laik bir çizgide yürütülmesi gerektiği görüşündedir. Eserin ikinci dersinden dokuzuncu derse kadar olan bölümünde yazar ahlak anlayışını aktarmaktadır. Buna göre ahlakın iki önemli unsuru mevcuttur. Bunlar disiplin ve sosyal gruplara bağlılıktır. Bölümün son dersinde ahlakın özerkliğinden bahsedilmektedir. Kitabın ikinci bölümü çocuklara ahlaki eğitimin nasıl verileceği işlenmektedir. Ahlaki eğitimin verilebilmesinin ön şartı olarak eğitimin verileceği birey yani çocuk tanınmalıdır düşüncesinde olan yazar eğitimcilerden sık sık alıntılar vererek çocuğun tabiatını açıklamaya çalışmaktadır. Çocukta ahlaki gelişimi mümkün kılan iki özellik olduğu bölümün vurgulanan ana konularındandır. Çocuğu ahlaki eğitime uygun kılan özellikler; çocuğun alışkanlık edindiği an değişime kapalı olması ve emir kipe karşı olan telkine açıklığıdır. Yazara göre ahlak eğitimi ancak devlet okullarında mümkündür. Çünkü aslında ahlakın özünde toplum vardır, davranışın iyi ve kötülüğünü belirleyen yegane unsur toplumdur, ahlaki davranış devlet otoritesine olan itaattir. Yazar ahlak eğitimin genel anlamda insanlık için değil toplum için verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu da ancak devlet okullarında, devletin temsilcisi niteliğindeki öğretmenler sayesinde mümkün olabilir. Aile ve özel okullar ahlak eğitimi için uygun değildir. Yazar öğretmenlerin ahlak eğitiminde iki güçlü silahı olduğuna inanmakta ve bu iki silahın yani ceza ve ödülün etkili kullanılması için öğretmenlere tavsiyeler vermektedir. Bu anlayışa göre öğrenciler kendini otoriteye teslim eden, pasif, itaatkâr ve fedakâr bireylerdir. Eserin son bölümünde okulun toplumun inşası üzerindeki etkisi, ahlak eğitimi, bilimsel bilginin öğretilmesi, tarih ve estetik eğitimi üzerinden işlenmektedir. Sonuç olarak eser İslam ve Türk ahlakı açısından son derece sıkıntılı bir anlayışa sahiptir. Çünkü ahlakın itaate indirgenmesi, tüm insanlık için değil yalnızca kendi toplumu için ahlaki davranışın istenmesi davranışın ahlakiği açısından problemli bir anlayıştır. Çocukların doğasını anlamaya yönelik yer verilen görüş ve alıntılar günümüz gelişim psikolojisi bilimi verileriyle uyuşmamaktadır. Ahlak eğitiminin yalnızca okula indirgenmesi, çocuğun pasif, verileni alan ve uygulayan bir makine gibi algılanması başarılı bir ahlak eğitimi sonucu açısından pek olası görünmemektedir.
Ahlak Eğitimi
Ahlak EğitimiEmile Durkheim · Say Yayınları · 201071 okunma
·
1 artı 1'leme
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.