Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

210 syf.
·
Puan vermedi
Yaşamak (Kitaba Dair Spoiler İçerir!)
Kitabın ismi “Yaşamak” ancak okudukça sık sık ölümlerle karşılaşmak, kitabın içeriğiyle çelişkili ama bir o kadar da etkileyici bir başlık olmuş. Kitap bir gezginin Çin’de tanıştığı insanların hayat hikayelerini dinleyerek geçiyor. En son dinleyicisi ve bu kitabı konu alan ana karakter Fugui. Fugui evli ve anne, babasıyla birlikte yaşıyor. Fugui, aile servetinin bir kısmını kumarda, bir kısmını karı kızda batıran bir karakter. Fugui aslında tüm bunları babasının yıllar önce kaybettikleri aile mirasını almak için yapıyor. Babasının bu kayıplarını yeniden toparlamak için gayret eden Fugui, büründüğü hırsla tüm mal varlıklarını da yitiriyor. Bu maddi kayıp karşısında Fugui’nin babası vefat ediyor. Eşi Jıazhen ve kızı Fengxia ve oğlu Youqing. Daha sonrasında kızı evleniyor ve bir damat ( Erxi) ve torun (Kugen) rol alıyor hikayede. Ama kitabı bu karakterler anlatmadığı için olay tamamen Fugui üzerinden gittiği için en çok baba olarak ondan bahsedeceğim bende. Eserin dil ve anlatım yönüne bakacak olursak, Çin kültürüne özgü kelimeler dışında anlaşılması kolay yani sade bir dil ile yazılmış olduğunu gözlemledim. Kitap Çin’in yaşamış olduğu iç savaşın ve bir devrimin gerçekleşmesi ile baştaki liderlerin baskısını ve içinde bulunan halkın yaşamış olduğu süreci anlatan bir eser. Savaş, kıtlık ve halkın yaşadığı azap, eziyet, açlık bir çok şeyi barındıran, ele alan bir kitaptı. Karakterlerimize baktığımız zaman anne karakterimize gerçekten hayran kaldım. Bir küçük torba pirinç için dakikalarca yol gitmek ancak bir annenin evlatları için yapabileceği bir fedakarlıktır. Sadece bu değil elbette, saymakla bitmez annenin beni etkileyen tarafları. Yoklukla mücadelenin yanı sıra eşinin aldatmaları, engelli bir çocuğun olması ve çocuklarına iyi bir yaşam verebilmek için kendini adayan bir anne. İlerleyen süreçte evlatlarını kaybeden, bunların acısıyla yoğrulmuş bir anne. Okumaya başladığımda olayların nasıl gelişeceği konusunda belirsizlik yaşadım ancak ana karakter olan Fugui’nin ailesinden sürekli kayıplar yaşaması zamanla tekrarlanan bir tema haline geldi. Kitapta yaşananlarla bir bağ kurabilmek adına başlangıçta babanın yaşadığı trajedilere bende duygusal tepkiler verdim. Ancak kitabın ilerleyen sayfalarında özellikle engelli olan kızı, damadı ve torununun ölümünü tahmin edebilmek pekte zor olmadı. Öykünün bir noktasında babanın kızını başka bir aileye verme kararı beni derinden etkiledi ve bu ayrılık süreci duygusal bir iniş çıkışa neden oldu. Kızının engelli olması ve kendini iyi bir şekilde ifade edememesi, kardeşlerin birbirlerine olan bağlılığı, ayrılığı daha da acı kıldı. Kitap, aile içindeki ilişkilerin karmaşıklığını ve zorluklarını işlerken, dikkatimi çeken şey babanın oğlunu eğitim konusunda zorlaması ve iyi bir yere gelmesini istemesi ancak atletizm gibi bir güçlü bir spor dalından başarılı olmasına rağmen bu spor dalından onu mahrum bırakması beni düşündürdü. Oğlunun ne olmasını istiyordu? Başarılı bir lider mi? Babasının Fugui üzerinde kuramadığı etkiyi kendisi oğlu Youqing’e mi kurmak istiyordu? Kaybedilen serveti yeniden kazanma ümidi mi ? Yüzlerce şey sorabilirim. Ayrıca oğlu Youqing’in küçük yaştayken sırf dönemin Valisinin eşi yaşasın diye damarları kuruyana kadar kan vermesi ve bu durumun oğlunun ölümüne sebebiyet vermesi de tıbbi açıdan gerçekçi olup olmadığı konusunda şüpheler uyandırdı. Tarihsel gerçeklikleri ele alan bir kitabın böyle şüpheli bir düşünce de bırakması açıkçası eğer tıbbi açıdan böyle bir şey yok hükmünde ise aşırı basit bir senaryo olmuş. Yine anne diyeceğim. Annenin fedakarlığına hayranlık duymamak elde değil. Dediğim gibi bir torba pirinç için dakikalarca yol gitmek. O bir anne ama anneden daha da fazlasıydı. O bir eşti ve eşinin aldattığı bir dönemde yaşadığı zorluklara rağmen ilişkilerine sadık kaldı. Bu da karakterinin güçlü yanlarını vurguluyor. Aslında kitap her ne kadar babanın dilinden dökülse de bu süreci annenin anlatması daha güzel olurdu. Çünkü bütün bunları yaşatan baba. En çok yıpranan anne, babanın yapmış olduğu tüm bu olayları bir gözlemci vasıtasıyla anlatılması daha etkileyici ve açıklayıcı olurdu. Olaylardan en çok anne etkilendi diye düşünüyorum. Öte yandan, ana karakter olan babanın kayınpederine karşı sergilediği bazı davranışlar, toplumsal normlara aykırı ve onur kırıcı bir tutum olduğunu da göstermektedir. Babanın kasabaya annesi ölüm döşeğinde iken doktor bulmaya gitmesi ve o sırada dönemin başkanının uşağı ile kavgaya tutuşmaları ve bu sebeple orduya alınması tıpkı oğlunun ölümü gibi yine basit bir senaryoydu. Ordudan ayrıldıktan sonra evine geldiğinde hasta olan anne ve ailesi nasıl bir süreç geçirdi veya ölüm döşeğinde olan anne nasıl iyileşti? Bunlara çok kısa değinebilirdi yazar. Ben anne öldü diye düşündüm. Çünkü herkes ölüyordu. Anne daha sonradan öldü. Bu durum beni şaşırttı ve ters köşe etti. Sonuç olarak, "Yaşamak" kitabı aslında sadece bireyin yaşam mücadelesini değil, aynı zamanda Çin toplumunun tarihsel dönüşümlerini, yaşadığı zorlukları ve bu zorluklar karşısında nasıl çözümler üretildiğini, bunları da ele alan bir kitaptı. Bu sebeple de Çin de basımı yasaklanan bu etkileyici eser, okuyucuyu bir kısım gerçekliklerle bağdaştıran bir yapıya sahipti diyebilirim. “Biraz uzun oldu ama açıklayıcı oldu diye düşünüyorum. Genel anlamıyla sürükleyiciydi. Tavsiye ederim.”
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,1bin okunma
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.