İlk kitaba göre beğendiğim ve beğenmediğim noktalar oldu ama gene olarak seriye başladığım için memnunum. Sürükleyici, akıp giden bir seri. (her ne kadar 24 günde bitirmiş olsam da normal bir okuma temposuna sahip insanlar için gerçekten öyle) Kalan kısım spoiler içerecektir. Açlık Oyunları’nı yorumlarken Katniss’in Peeta’yı harcayacağından neredeyse emin olduğumu söylemiştim. Görünen o ki Katniss beni utandırdı, en azından şimdilik. Bu kitapta Peeta uğruna girdiği mücadeleyi, onun hayatta kalmasını kendi hayatı pahasına tercih etmesini hayret ve hayranlıkla okudum. Peeta’nın Katniss’e olan aşkı o kadar yoğun, o kadar derin ve mantık çerçevesinde baktığımızda bir o kadar mantıksız ki (aşkta sahiden mantık yokmuş dedirten cinsten…) bu tip kitaplarda her zaman olduğu gibi ikinci erkeğin harcanacağını düşündüm. Şimdilik Peeta iyi görünüyor ama hâlâ finalde bir şekilde buruk kalanın Peeta olacağını düşünüyorum. Katniss üzülmesin diye aksini iddia edecek olsa bile. Peeta’nın zekâsı ve hitabet yeteneği hoşuma gidiyor; kalabalıklar arasında nasıl konuşacağını ve onları nasıl etkileyeceğini bilmesi, zekasıyla en karmaşık durumu bile o an idare edebilmesi… Bu yüzden bence alaycı kuş Katniss olsa bile alaycı kuşun beyni yarı yarıya Peeta. Bu anlamda Haymitch’i çok haklı buluyorum ve bu adamın serideki varlığına bayılıyorum. :D Kelimenin tam anlamıyla bir galip olduğu konuşmasındaki mizah tarzından dahi belli. Ayrıca Katniss ile diyalogları serideki en sevdiğim diyalogları oluşturuyor. En saçma anlarda bile güldürüyor. Kitap bazında yorum yapacak olursam, yine birkaç detay üzerinden ilerlemek istiyorum: *13. Mıntıka’nın varlığı: Bu benim için beklenmedikti. Yani ilk kitabı okurken diğer kitaplarda bir şekilde isyan/başkaldırı olacağını seziyordum ama 13. Mıntıka ile ilgili hiçbir şey aklımdan geçmemişti. Capitol’un bize anlattığı senaryoya (büyük isyandan sonra 13. Mıntıka diye bir şeyin kalmadığı senaryosuna) tamamen inanmıştım. Bu anlamda benim için bir sürpriz olması dolayısıyla güzeldi. *İsyanlar: İsyanların varlığını öngörmüştüm ama kafamdaki senaryo daha farklıydı açıkçası. Mıntıkalardaki isyanları tahmin etmiştim lakin Çeyrek Asır Oyunlarındaki oyuncuların da mıntıkalar gibi oyun sırasında bir tür başkaldırıya başlayacağını ve olayların bu şekilde patlak vereceğini düşünüyordum. Plutarch Heavensbee’nin isyanları destekleyeceğini ve bir şekilde bunu organize edeceğini tahmin etmiştim ama Capitol’u yıkmayı hedefleyecek ve gizli bir örgütün üyesi olacak kadar uzun soluklu bir durum olduğunu tahmin etmemiştim. Bingo. *Gale: İlk iki kitapta çok ön planda olmasa da son iki kitapta onun hikayesini daha çok okuyacağımıza inanıyorum. Aslında Gale’i seviyorum. Sert duruşu, karakteri ve boyun eğmeyen yapısını çok onurlu buluyorum. Şimdiye kadar daha çok oyunları okuduğumuz ve Gale madende çalıştığı için her ne kadar başrollerden olsa bile onu fazla dinleyemedik, duyamadık. Bence üçüncü kitap daha çok Gale’in kitabı olacak, Peeta arka planda kalacak fakat elbette eninde sonunda Peeta’nın da Capitol’ün elindeki direniş hikayesini okuyacağız. *Alaycı kuş: Bir hikayesi olduğu belliydi. Meğer Madge’in (yani alaycı kuş iğnesini Katniss’e veren kızın, belediye başkanının kızının) daha önce Oyunlar’a katılmış ve aynı zamanda Katniss’in annesinin de arkadaşı olan teyzesine aitmiş, ta o zamanlardan gelen bir sembolmüş bu iğne. Maysilee (teyze) aynı zamanda Haymitch’le aynı dönemde yarışmış ve son nefesini verirken Haymitch’in ellerini tutmuş. Beklediğimden daha derin ve güzel bir hikâye. Bence esas olaylar bu kitaptan sonra başlayacak. Bakalım…

Ateşi YakalamakSuzanne Collins · Pegasus Yayınları · 200920,7bin okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.