Türk cemiyeti, aşağı yukarı iki asırdır, çatırdamakta ve her sarsılışta da öz benliğinden yeni bir değeri kaybetmektedir. Kaybedilen sadece İmparatorluğun geniş toprakları, atalarımızın mermere kanını işleyerek vatan yaptığı coğrafyası değil; tarihi, îmânı, dili, aşkı, gāyesi, ahlâkı, örfü ve neticede şahsiyetidir. Bizim dışımızdakiler, özümüze su katmak için; içimizdekilerin de bir kısmı, hem zarfımızı, hem de mazrûfumuzu beraber değiştirebilmek için bütün gayretlerini sarfetmişler; elhak muvaffak da olmuşlardır.
Sayfa 7 - Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul - 1977