Afallayıp şaşkına dönmekten kurtulabilir umuduyla, sık sık geçmiş dönemlerden söz ediyorum sevgili torunuma.
Okumaya özendirmeye çalışıyorum onu.
Çok az kitap okuyor çünkü.
Ona anlattıklarımı, inanılmaz bulurcasına hayretle dinler sürekli.
Hadi Ulya Semih ve Mahmud El- Mahrukî'yi bir yana bırakalım ama, hiç olmazsa yaşanan bunca olay, yurt ve demokrasinin önemini kavramana yetmez mi a torunum!
Kaybetmiş, çökmüş, üstelik de ölmüş bir kahramanın peşinden koşmada hâlâ diretmenin anlamı ne!?
"Bunu yapmazsam, gözümde dünyanın hiç bir anlamı kalmayacak," der bana.