Ancak iz bırakan öğretmenler kalıcı olur.Öğretmenler, çocukların bedenlerinde değil,
kalplerinde ve ruhlarında kalıcı izler bırakmalı,
ve bu izler müspet izler olmalı…
***
"Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik. Hepsi de onu yüklenmekten kaçındı ve ondan korktu. İnsan ise onu yüklendi.”
(Ahzâb Suresi, 33/72)
Bu ayetten de anlaşılacağı üzere, insan emaneti yüklenendir, sorumluluk alan bir varlıktır. Biz insanlar varlığımızı buna borçluyuz. Yani emaneti yüklenmeyi kabul etmeseydik var olmayacaktık. Evet bir borcumuz var, önce Allah’a (ki bunu her an secdede olsak bile yine ödeyemeyiz), insanlığa, canlı ve cansız tüm varlığa, kısaca masivaya karşı bir borcumuz var. Peki emanet ne, yani bize ne emanet edildi? Neyi borçluyuz?
***
Aslında bütün insanlar Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Omzunda bir emanetin yüklendiğini en çok hissedenler ise “peygamber mesleği” olarak görülen öğretmenlerdir. Peygamberler ise toplumun mimarıdır, gönderildiği topluma hakikatleri gösterir ve öğretir. Nice sapkın kavimlerin, bozulmuş nesillerin irşadı için peygamberler gönderilmiştir yeryüzüne. Öğretmenler toplumun ve nesillerin yetiştirilmesinde büyük rol oynarlar. Toplumun beklentisi vardır ve tabii ki ihtiyacı vardır yol gösterenlere. Zaten bu yüzden kutsaldır bu meslek, ve “mesai” ve “maaş” kavramlarının dışında tutulmalıdır. Toplumun her zerresinde öğretmenlerin bıraktığı izler vardır.
***
“Geleceğin öğrencilerini geleneksel müfredatla hazırlayamayız.”
Gelenekten beslenmeden yeni nesil için sağlıklı bir gelecek inşa edilemez.
Hem gelenekten, hem de güncel olandan beslenerek, geleceği inşa etmeliyiz.
-İbn Haldun’u dinleyip yeni bir çocukluk bulmalı,
-Gazali’nin izini takip edip dersler oyunlarla öğretilmeli,
-İbn Rüşd’ün listesine göz atıp, hayata geçirecek bir şeyler bulmalı,
-Biruni üzerinden çalışkanlığı anlatmalı,
-John Dewey’in “eski yöntemlerle yarınlardan çalarız” sözünü şiar etmeli,
-Sevgili Peygamberimiz (sas) gibi somut örnekler vererek bilgilendirmeli.
“Peygamberimiz yaparak, yaşayarak, örnek olarak ve uygulayarak öğretirdi. Ağır ağır tane tane konuşurdu. ‘Kolaydan zora’ gitmek temel prensibiydi.”
***
Gelenek geleceğe ışık tutar,
Geçmişten gelene günümüzden ekleme yapa yapa gelecek inşa edilirse
Geçmişin izini iyi sürersek,
içinden geçtiğimiz çağın okumasını iyi yaparsak,
işte o zaman geleceğe doğru emin adımlarla gidebiliriz.
Hülasa, kendini yetiştirmeyen öğretmen talebe de yetiştiremez.
“Yeni Nesil Öğretmen Olmak” kitabı bütün öğretmenlere hatta bütün insanlara ışık tutacak ve ufuk açacak bir kitap.
Okunmalı, tavsiye edilmeli…
Kitapla ve sağlıcakla kalın.
***
“Her insanın mutlu olmak için öğretmene, bir kılavuza ihtiyacı vardır.”
—Farabi