Herkesin aksine yazarın ilk kitabıyla onu tanımamış olduğuma mutluyum ,Dostoyevski’yi çoook severim ancak okuduklarım içinde en az sevdiğim kitabı bu oldu buna rağmen yazarın diğer tüm kitapları bu kitabın içinden çıkmış gibi hissettirdi karakterleri de öyle, sanırım ilk olarak insancıkları okusam bunu anlayamazdım.Palto esintisi çoktu zaten yazarın kendisi de hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık demişti yanlış hatırlamıyorsam bu durum okurken de sonrasında da beni rahatsız etmiyor çünkü öykünme ya da taklit gibi değil ,zaten çok büyük adam dostoyevski reis ,çok çok hürmetler kendisine varvaranın (bencilliği mi demeliyim bilemiyorum )aslında aralarda bize ipucu olarak verilmişti bence yazar tarafından ,mesela yoksul ailenin çocukları öldüğünde makar bundan derinden etkilenmesine rağmen bir sonraki mektupta varvaranın hiç umursamadan kendiyle ilgili mektup yazıp bu konuya değinmemesi bile bana tuhaf gelmişti bir de sürekli makarın yaptığı harcamalar karşısında ki “istemem makarcığım ama yan cebim şu tarafta ” tutumu rahatsız ediciydi bence de,yani o da ne yapsın gerçi,sevdiceği o yoklukta iki jelibon
almış yemesin mi?bu arada nasıl güzel incelemeler yapanlar var Yarabbi ,keyifli okumalar.