Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Süskind’in usta kaleminden harika bir kısa roman bu. Tek bir günde geçen 70 sayfada, Parisli yapayalnız bir banka güvenlik görevlisinin, dairesinin kapısı önünde karşısına çıkıveren güvercin nedeniyle yaşadığı varoluşsal krizi son derece başarılı ve etkileyici şekilde aktarıyor Süskind. Kahramanı Jonathan Noel eşliğinde, tehlikelerle çevrili bu dünyadaki korkularımızın üstüne gidiyor ve bu korkulardan kaçınmak için oluşturduğumuz sığınaklarımızı yerle bir ediyor! Sadece işine ve rutinine odaklanmış, onun dışındaki her şeye gözlerini kapatmış 50li yaşlarında, yapayalnız bir adam Jonathan Noel. İnsanlarla çok zorunlu olmadıkça iletişim kurmaktan kaçınan, Paris’in o köhne binalarından birindeki tavan arası dairesinde uzun yıllardır yaşayan, hatta daracık ve kolostrofobik, ama kendisi için korkutucu dış dünyanın yanıbaşında güvenli bir sığınak olan bu mekandan kopmak istemediğinden biriktirebildiği bütün parasını onu satın almaya harcayan biri. Bir gün, oda kapısının önüne kadar gelen bir güvercin, bu güvenli mekan algısını yerle bir ediyor. Ve bu talihsiz karşılaşma Jonathan’ı rutininden koparıp, tehlikelerle dolu dış dünya ile yüzleşmeye itiyor. Güvercin, Jonathan’ın titizlikle düzenlediği hayatına müdahale eden bir düzensizlik simgesi. Bu nedenle Edgar Allan Poe’nun “Kuzgun“ şiiri ile benzerlikler görülmüş. Ben şiiri bilmediğim, daha doğrusu yıllar önce okuyup şimdi çok da hatırlamadığım için yorum yapamayacağım. Ancak Süskind’in Kafka’dan oldukça etkilendiğini ve bunun beni Süskind’i daha da sever hale getirdiğini söylemeden geçemem. Eylemde bulunan biri değil Jonathan. Rıza gösteren biri. Travmatik çocukluk yıllarından sonra -anne ve babasının kamplarda kaybolduğunu bir cümle ile öğreniyoruz- bulduğu ve de bulabileceği tek işten emekli olabilmek dışında bir amacı yok hayatta. Kurduğu rutin iş - rutin yaşam dengesi ona arzu ettiği, bilinmezliklerden, ve dolayısıyla kaygılardan uzak yaşamı sağlıyor. Ve kapısının önüne gelen bir güvercin onu şaşırtıp düzenini bozana dek bu, kendince konforlu hayatı devam ettiriyor. Kısacık hikayedeki metinler arası göndermeleri ve sembolleri kullanışı muazzam. Jonathan’ın duygusal kırılma anları, daha küçük bir çocukken annesini en son gördüğü gün ile paralellikler içerir; evine giremeyip otelde geçirmek zorunda kaldığı gün kopan fırtına, geçmişindeki acı dolu o günü hatırlatır ona. Ertesi gün rahatlamıştır ve tekrar su birikintilerine basarak yürümeye başlar. Evine geri döndüğünde güvercin gitmiş, tehlike geride kalmıştır. Rutininden çıkmak Jonathan’ın dünyasını değiştirir; güneş açar, görüşü netleşir, dairesinin önündeki, güvercinin pislettiği yer karoları ise artık ışıl ışıl parıldamaktadır. Geçmişteki acılardan ve bilinmezliklerin yarattığı gerilimden uzaklaşmak için özgürlüğünü feda etmiş olan Jonathan’ın yolunu şaşırmış, sersem bir güvercin tarafından nasıl hayata döndüğünü merak ettiyseniz eğer; buyurun…
Güvercin
GüvercinPatrick Süskind · Can Yayınları · 20182,093 okunma
··
2 artı 1'leme
·
399 görüntüleme
Seda okurunun profil resmi
Neşeciğim yorum yapmasa akışıma düşmeyecek işte… Emeğine sağlık arkadaşım. Bu incelemeni okurken anladım ki bizim ortak kitap okuma seans zamanımız gelmiş yine 💜
AkilliBidik okurunun profil resmi
Evet, geldi gerçekten de... Yeni yılda yeni okuma serüvenlerimiz başlasın 😍
Neşe okurunun profil resmi
Böyle güzel incelemeyi okumak da ayrı bir keyif. Eline sağlık.
AkilliBidik okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 😍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.