Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Siyah Bilinci yaklaşımı bağlamında biz, Güney Afrika' da büyük bir gücün varlığının farkındayız. Bu, Beyaz Irkçılığıdır. Bu, hepimizin karşı karşıya kaldığı bir güçtür. Yıldıran bir bütünlükle çalışıyor ve hem hücumda hem de savunmada ön plana çıkıyor. Bugüne dek en büyük müttefiki ise, bizim siyahlar olarak toplanmamız gerektiğini -bunun ırksal düşünme olacağını söyledikleri için- reddetmemiz olmuştur. Dolayısıyla biz, deri renginin olmadığı amorf bir ortak insanlık dünyasında peyderpey kendimizi kaybederken, beyazlar beyaz ırkçılığını sağlamlaşhrmanın, daha da ötesinde saf siyah kitlelerin akıl ve bedenlerini sömürmenin hazzım yaşıyorlar. Ajanları her zaman aramızda geziniyor ve bize, kozamıza çekilmenin ahlaksızca olduğunu, diyalogun sorunlarımıza çözüm getireceğini ve kimi alanlarda maalesef beyaz ırkçılığının devam ettiğini ama durumun değiştiğini anlamamız gerektiğini vazediyorlar. Aslında en büyük ırkçı bunlardır çünkü bizim ne istediğimizi bilecek zekaya sahip olduğumuzu inkar ediyorlar. Niyetleri apaçık ortada: beyaz toplumun geri kalanının siyah dünyadaki duyguları ölçebileceği barometreler olmak istiyorlar. Bu da bizi, beyaz iktidarın kendi varlığını bir bütün olarak ortaya koyduğuna, bu bütünlüğün bizi kışkırtmakla kalmayıp aynı zamanda bu kışkırtmaya verdiğimiz tepkiyi de dizginlediğine inandırıyor. Bu önemli bir nokta çünkü birkaç iyi beyazın olduğuna inananlar bunu gözden kaçırıyor. Hiç şüphesiz, birkaç kötü siyah olduğu gibi birkaç iyi beyaz da vardır. Ama burada dert ettiğimiz şey, toplu tavırlar ve toplu siyasettir. İstisna kaideyi bozmaz, yalnızca onun doğruluğunu kanıtlar.
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.