Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

yaşadığımız duruma dair yanlış bir analizinin üzerine temellendiği sürece siyahlar ile beyazlar arasında da yanlış gidecek olan bu siyasal koalisyonu ortadan kaldırmanın vaktidir. Bunun için bir sebebim daha var: söz konusu koa- lisyon mevcut durumda birliğimizin önündeki en büyük engeli teşkil ediyor. İçlerinden hiç kimsenin hususi olarak emek harcamadığı muazzam bir gelecek vaadiyle, özgürlü- ğe aç siyahları kandırmaya çalışıyor. Liberal beyazların analizine göre Güney Afrika'daki te- mel sorun apartheid'tır. Buna karşı durabilmek için de bi- zim ırksal-olmayan gruplar oluşturmamız gerektiğini savu- nuyorlar. Bu iki aşırı uç arasında, uğruna çalıştığımız bir bolluk bereket ülkesinin yattığırı iddia ediyorlar. Bazı bü- yük filozoflar tarafından tez, anti-tez ve sentez, her toplumsal devrimin etrafında döndüğü esas noktalar olarak arılmıştır. Liberallere göre ise tez apartheid'tır, anti-tez ırksal düşünme karşıtlığıdır ama sentez, çok zayıf bir şekilde tarımlarır. Si- yahlara, entegrasyonu ideal çözüm olarak gördüklerini an- latma derdindedirler. Siyah Bilinci durumu başka türlü ta- nımlıyor. Gerçekte tez, güçlü bir beyaz ırkçılığıdır, dolayı- sıyla anti-tez de, ipso facto, beyaz ırkçılığının avlamak için fır- sat kolladığı siyahlar arasında güçlü bir dayanışma olmak zorundadır. Öyleyse söz konusu iki durumdan biz, bir tür dengeye -iktidar siyasetine hiçbir yer olmayacak hakiki bir insanlığa- varmayı umut edebiliriz. Böyle bir analiz, eski ve yeni yaklaşımlar arasındaki farkı açıklar. Liberallerin başa- nsızlığı aslında şudur; onların anti-tezi, teze olan yakınlığıy- la sözde dengeyi hükümsüz kılacak çoktan sulandınımış bir hakikat türüdür. Bu durum, SPROCAS komisyonlarının herhangi bir gerçek ilerleme kat edememesini de açıklar, ki zaten onlar, beyaz adamın kabul edebileceği bir "alternatif" arıyorlar. Komisyonlardaki herkes neyin doğru olduğunu bilir ama hepsi de doğruyu söyleme sorumluluğundan kaçmanın en münasip yolunu arar. Siyahlar bu farkı görmeye, beyazlardan çok daha fazla önem atfederler. Ne kadar müşfik olursa olsun hiçbir gru- bun, yenilgiye uğrayan diğer gruba iktidarı kolay kolay devretmeyeceğini kabullenmeyi öğrenmek zorundayız. Ti- ranların sınırlarının, baskıladıkları insanların dayanma gü- cüyle belirlendiğini de anlamalıyız. Elimizde bir kapla, Par- lağın birine gidip kendi kurtuluşumuzu dilendiğimiz süre-ce, ırkçı ve baskıcı sistemini devam ettirmesi yolunda ona daha fazla izin veriyoruz. Kendi durumumuzun beyazların nezdinde bir hata değil, aksine kasıtlı bir eylem olduğunu ve hiçbir ahlak dersinin beyaz adamı bu durumu "düzelt- meye" ikna etmeyeceğini kavramak zorundayız. Sistem, ta- lep olmaksızın hiçbir şey vermez zira kendi harekât tarzını, cahiller bilmeyi öğrenecek, çocuklar yetişkin olacak ve böy-lece talepler de gelmeye başlayacak esası üzerine formüle eder. Kendini, uygun gördüğü herhangi bir yolla taleplere ayarlar. Bu taleplerde bulunmayı reddedip kendi kurtuluşunuzu dilenmek için masaya oturmayı seçerken, aslında iktidar sahibi olanlardan aşağılama rica ediyorsunuzdur. İşte bu yüzden biz, acımasız efendilerimize taviz vermek isteyenlerin bize dayattığı dilenme taktiklerini elimizin tersiyle itmek zorundayız. SASO'nun "Siyah adam, sen kendi başınasın!" mesajının ve haykırışının anlamlı hale geldiği nokta işte burasıdır.
·
143 görüntüleme
Welat Boran okurunun profil resmi
Têbinî: li zaningehê de gorî min ji mamosteyê felsefeyê dît, di felsefeyê Hegel de sentez; ne yekbûyîna (trkî bileşim) tez û antî-tezê ye. Ango ji nav wan de yan tez yan antî-tez serdikeve. Sentez jî kîjan serbikeve ew e. Piştî serketinê jî, ê ku serketî; dibe tezê nû. Û werê bê dawî didome. Berê min digot qey têgihê "dawîya dîrokê" di felsefeyê Hegel de heye. Lê na. Di felsefeyê Hegel de dawîya dîrok tunne ye. Di felsefeyê Marx de heye. Di Hegelê de dawî nayê, rewş tu car nagihêje asta %100ê. Anku westar namîne. Awarteya vêya, li gor Hegel, Prusya ye; yanî carek tenê rewş gihaştîye %100ê lê vêya jî westar nema ye.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.