"Belki de, ömür boyu hayallerle yaşayan bir budala olarak kalmaktansa uyanmak daha iyidir, acı çekecek olsak bile."
.
.
.
Kraldan çok kralcılar vardır, bilirsiniz... Kanunu ya da kuralı koyandan daha çok bağlıdır onlar kendilerine dayatılana hani... İşte tam onların okuması gereken kitap: 
Uyanış . Özellikle de içi Madam Bovary dışı kralcı olan hemcinslerim okumalı...
Madam Bovary benzetmem, Amerikalı yazar 
Kate Chopin 'in "Uyanış" eserinin bazı yönlerden 
Madam Bovary 'e benzetiliyor olmasından kaynaklı. Bence bambaşka eserler, ancak benzetilme noktaları kesinlikle ahlakidir. Ama ben bu konuda da benzerlik göremedim.
Eserin konusunu hayattan zevk almayan, tek yaşam amacı toplumsal normlara uymaya alışmış bir eş olmaya devam etmek olan bir kadının bireysel özgürleşme öyküsü şeklinde özetleyebilirim. O kadar rutin bir yaşamı var ki, hayatında ne eksik, ne hissetmesi gerekiyor onu bile bilmiyor. Aklına gelmiyor, çünkü düşünmüyor... Birey olarak var olmak nedir, kendi istekleri nelerdir, geleceğe dair beklentileri var mıdır ya da olmalı mıdır? Duyarsızlaşmış bir kadın kısacası... Mutsuz bir kadın... Ancak onun bile farkında değil...
Günümüz koşullarında bu sorular oldukça absürt değil mi? Ancak 1899 yılında kamuoyunu sarsacak kadar güçlü sorulardı bunlar ve "Uyanış"ın en büyük başarısı da bu! Kendinden sonra gelen feminist düşünceyi ve yazarları etkilemiş olması da aynı başarıyla bağlantılı.
Elbette bizim gibi toplumlarda hâlâ beğenilmeyecek bir eser, çünkü kadın özgürleşmesini ihanetle bağdaştıracak olan Madam Bovary'ler çoğunlukta. Ancak bana göre kendi duygularının farkına varmak, kraldan bağımsız olduğunu hissedebilmek, topluma birey olarak dahil olabilmek adına her kadın okumalı.
Ben eseri çok beğendim, mutlaka okumanızı öneririm.
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.