Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Yine" ile başlayan bir cümlenin bayatlamışlık hissini uyandıracağını düşünürken, yinelenen bunca şey arasında yeni bir şey fark etmenin heyecanını duyumsuyorum. Yinelenmenin mucizesini taptaze bir günün henüz başlangıcında, evden henüz sokağa çıkmışken lodos marifetiyle yaşadım. Üç kez yinelenen bir hapşırık, yinelenen nefeslerime farklılık getiriyordu. Yinelenen ve birbirini takip eden adımlarım beni metroya ulaştırıyordu. Gideceğim istikamet yoğun değil oturabiliyorum, kucağımdaki çantadan cumartesi günü kütüphaneden alınmış kitapların altıncı ve sonuncusu...yavaşça çantadan çıkıyor...mor ile pembe arasında bir rengi var kapağının... Hızırla Kırk Saat... Takribi kırk dakika beraber oluyoruz yol boyunca... Tesadüf değil. Sabah eclvden çıkarken güneşli gösteriyordu bugünü hava tahminleri... Henüz güneş doğmamış, metronun ardından otobüse bindiğimde şahit olacağım güneşin doğuşuna. Aslında yazıya girişimin yinelenme üzerine oluşu bu yüzdendi. Her gün yine doğan güneş bu defa farklı renklerin mahmurluğu ile doğuyordu. Kızılın içinde uyuyan mavi, mavinin içinde uyanan kırmızı, hayatın içinde ölüm, ölümün içinde hayat... Her tezat yineleniyor ve bu şekilde ayakta kalabiliyoruz. İki mısra alıyorum buraya Hızırla Kırk Saat'ten bu eşsiz ama yinelenen dakikaların anısına... "İlyas benim kızılötem Ben sizin morötenizim" Neredeydi bu "saatleri kıran dakikalar"... Hangi satırdan, hangi mısradan çıkıp da vuku buluyordu, hayatlarımızın beklenmedik şiirsel anlarında. Hayat ne kadar tekdüze de olsa şiirle karşılaştığı bir kavşak oluyor işte, bir yerden bir mısra çıkıveriyor insanın karşısına. (İnsanlar zindanda birer kemmiyet... Benim en çok karşıma çıkan mısradır mesela, her gün bu mısrayı yaşarım neredeyse...) *** "Ama" ile başlamam lazım. Biliyorum normalde "ama" ile başlamaz bir paragraf sınav sisteminde yer alan sorulara göre. Bu pratik bilginin bu saatten sonra bana faydası yok. "Ama" ile başlayan, "ama" ile kurulan bir cümleye ihtiyacım var, buraya kadar yazdıklarımda sarf-ı nazar edilmesi için. "Öldürmeseydim hiç acımadan Gözünün önünde o çocuğu Bütün suçsuz çocukların katili Firavun'u boğar mıydı daha yeni kurumuş bir deniz" Cümlenin sonunda soru işareti yok. İyice baktım. Sezai Karakoç gizlememiş, açıkça belli etmiş soru sormadığını. Şundan eminim: bu mısraların içinde gizlediği şeyin hayatında hiç görmediği ve tanımadığı bir sevenini Filistin'e götüreceğini bilmiyordu Sezai Bey. Bir Filistin tınısı var bu mısraların içinde itiraf edelim. Gözönü, çocuk, öldürmek ve firavun kelimeleri, bir şiir sanatı olan tenasüp için değil bir hakikatin varlığını hatırlatmak için yazılmış sanki. Evet. Filistin'e geldim bu mısralarla iş yerine... İşim neden Filistin değil ki diye düşünmeden edemedim. Bir çocuğu öldürmek için en uygun yer gözönü müdür? Bütün çocuklar suçsuzdur... değil mi sahiden? İlk olayın olduğu yer Hz. Musa'nın gözünün önüydü ve itiraz ediyordu Hz. Musa bu katle. Acımak duygusu giriyordu Allah'ın hükmü ile kalbinin arasına. Ve sonunda Hz. Musa Mısır'dan çıkmakla emrolunduğunda, Kızıldeniz de Firavun ordusunu boğmakla emrolunuyordu. Filistin'de...çocukların öldürüldüğü yer gözlerimizin önü... naklen ve canlı olarak izliyoruz oturma odalarımızda. Bir duygu giriyor kalperimizle Allah'ın hükmü arasına. İsyan? Merhamet? Acıma? Hüzün? Keder? Bir deniz kabarıyor içimizde firavunlar boğacak... Biz eğitimimizi tamamlayabilir de Musa olabilirsek içimizde bulacağız firavunlar boğacak denizleri. *** Denizin kıyısında suların çekilmesini bekleyen adam kendi kendine mırıldanır: “Delilik bu!” Deliliğin bir yanı Hz. Musa’nın asasını yere vurması, diğer yanı Firavun’un yarılan denizde Hz. Musa’yı takip etmesi! Bu eski bir yazımdan bir bölümdü. Deliliğin bir yanını daha keşfediyorum şimdi. Çocukların öldürüldüğünü görüp delirmek de deliliğin bir başka yanıymış...
·
263 görüntüleme
Sema Karakulak okurunun profil resmi
Doğrusu bu süreçte ben dönüp dönüp şöyle düşünmüşümdür: bu kadar katliam ve özellikle de bu kadar çocuk katliamı karşısında izlemek, şahit olmak ve fakat öylece durmak topluca delirdiğimize işaret ediyor. Ancak deliler bu tutum içerisinde olabilir gibime geliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.