Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bozkırda azgın bir canavara yakalanan yolcuyla ilgili çok uzun zamandır anlatılan bir doğu masalı vardır. Yolcu canavardan kaçıp kurtularak suyu çekilmiş bir kuyuya girer, ama kuyunun dibinde onu yemek için ağzını açmış bekleyen bir ejderha görür. Azgın canavara yakalanıp ölmemek için yukarı tırmanmaya da ejderha tarafından yutulmamak için kuyunun dibine atlamaya da cesaret edemeyen talihsiz adam, kuyunun duvarındaki yarıklarda bitmiş yabani bir çalının dallarına tutunup öylece kalır. Elleri gevşemeye başlar ve kısa bir süre sonra her iki tarafta da bekleyen ölüme teslim olacağını hisseder; fakat hala tutunmaktadır bu arada da etrafına bakınmaktadır ve tutunduğu çalının gövdesinin çevresinde düzgün adımlarla dolaşan biri siyah, biri beyaz iki farenin çalının gövdesini kemirdiklerini görür. Çalı kendiliğinden kırılıp kopmak, o da ejderhanın ağzına düşmek üzeredir. Yolcu bunu görür ve ölümden kaçamayacağını bilir; ancak asılı durumdayken çevresine bakınır ve çalının yapraklarının üstünde bal damlaları bulur, dilini uzatarak onları yalar. İşte ben de beni paramparça etmeye hazır ölüm ejderhasının kesinlikle beklediğini bile bile yaşamın dallarına aynı bu şekilde tutunuyorum ve bu azap verici duruma neden düştüğümü anlayamıyorum. Daha önce içimi açan balı emmeye çalışıyorum; ancak bu bal beni artık mutlu etmiyor, beyaz ve siyah fareler, yani gündüz ve gece tutunduğum dali kemiriyor. Ejderhayı apaçık görüyorum ve bal artık bana tatlı gelmiyor. Sadece elinden kaçamayacağım ejderhayla fareleri görüyorum ve gözlerimi onlardan ayıramıyorum. Ve bu bir masal değil gerçek, yadsınamaz, herkesin anlayacağı bir gerçek. ~İtiraf
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.