Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

KATRAN KATRAN ÜSTÜNE
Kafam dolu gelme, Şükürsüz değilim bu koca siyahlar içinde. Bana gelme, Gelme dediysem dönecekmiş gibi, Kalmayacak gibi gelme. Günahla böyle iç içe, Bana gelme. Kapımda bir hissizlik var, Kendinden bilme, Benim niyetim aslında seni beyaz görmekti. Böyle de gitme, Çünkü kimsin tanışmadım daha. Benim aklımda depdeli bir köşede olmalısın, Yada yolda bir sigara yakıp geçen, Gece gündüz gittiğim yollarda ki ben gibi. Ben giderken dönerken o sokakların aşağısında ve yukarısında, Hep istemsizce gittiğim yollarda hep, Ama şiddetle geçme. Ben seni bembeyaz bekliyordum, Ama giderek ben oldun. Beni kurtar Allah'ım buralardan, Ve sinsice şehirlere özgü. O kalabalıklarda var, Ben hep orada bembeyaz aranıyordum, Ama giderek ben oldum her şey ... Konuşmak isteyen konuşuyor benle, Konuşmasa sahte zannederim kendimi aheste. İki gecelik vakitlerde, Siyahlar içinde aranıyorum. Hayırlısını, hayırlısı olacağı... Ben seni bembeyaz beklerdim, Ama simsiyah oluyorsun gittikçe. Kelimelerin rezilleşiyor her yerde, Ama böyle olmayacaktı, Kendime baktıkça benlikte deliriyorum. Parklar, çaylar ve dükkanlar, İstenmediğimiz belli buralarda. Aklım yarım kalınca hep, Hangisiyim bu insanlardan? Hangisiyim bitmeyecek karalamalardan? İçimde hep bir şehir var, O şehirlerde öyle haykırırlar. O toplu taşımalar şeytandan kurtulmuş, Ama şehrin merkezinde ya, Ağlamak geliyor içimden her yerinde. Seni bembeyaz beklerdim ama simsiyahsın, Simsiyahtın her gün geçtikçe. Tutunamadım bir yere, Hep istenmediğimi anladım, İstenince de heves kalmıyor isteyende. Hep caddelerin köşelerinden geçiyordum, Durakları gördüm sessiz oldum. Hep yeni gördüğüm insanlar mahçuptu birbirlerine, Beni birisi görünce sevindi, Oda bir daha görmedi beni. Sen hep giderek grileşiyorsun, Ama biraz maviler kalmış sende. O maviler yetmiyor yetiniyorsun, Sen giderek sarıdan grileşiyorsun sadece, Aynı şeyleri görünce ne kadar çok sevindin. Doğru şeyi yanlış yönlendirmişler, Belki de kulakları kızarıp geçince. Ama aklım benim susmalı, Çünkü beni delice bir günaha saracak, Ve ben hepsizce. Çok konuşuyor bak ruh, Çok serpiliyor siyahça. Ama ben hep seni bembeyaz bekledim, Ama üzerime yapıştı günahların, Herhangi bir yerde düşmüş. Birden telaşlanıyorum orada, Hep korkuyorum bir anda. Yoksa ben delirdim mi şuanda? Hiç bilmediğim karmaşa, Tek başıma kalmışlık zannımca. Ben sinyal sinyal akıyorum, Deste deste dökülüyorum. Bir bakıyorum beklenen gelmiş, Ama ben beklenen miydim? Kendimi bulamadım hiç bir zaman... Ben hep seni bembeyaz beklerdim, Ama niye şimdi hiç gözükmezsin? Niye yalana düşüyorsun orada? Ama ben çok günahkârım, Hemde senden çok ama bana aldırma. İki gecelik kalıyor geçmiş bana, Ve gelecek beş dakika durup gidiyor. Karanlıkların garip espirisine kaldım, Yanlış yazılmış sözlerin orada, Herkes layık olmayınca düşman oluyor. Şimdi neyle karşılaşacağım bilemem, Bir elveda gibi gidiyorum eğer geceyse, Sabah da bir misafirim bu dünyada. Ama ben hep seni görürüm sanmıştım, O ufak rampa yukarısında mahsur kaldım sana. Bir sonraki durak durmalık bir yer, İçimde terkedilmek gibi güzel. Güzele alıştım demelisin, Beni deli bilmelisin, Ama seni giderek unutuyorum aslında. İsmin neydi bilemem, Ben buralarda tutarsızca. Bir yere sıkıca tutun bir anda, Şükretmek senin boğazına takılmış, Hep şiir yazıyorsun yollara. Benden başka kimse kalmamış koca dünyada, Saatler geçiyor gırtlaklarım da. Ben bir rüya olmalıydım, İstanbul oldum yanlışlıkla. Harabe bir şekilde burası Haramidere. Daha da gitmeliydim, Çünkü varamadım bir yere. Bende seni hep unuttum şimdiden, Kimsin ki sen? Hep burada dökülen... Aklım bulanık, Gözüm görmüyor ya. Aklım karmaşık, Kirpiklerimde böyle yaşlılık. Ölmek istedim ya, Hep burada dökülen şey. Sonra ne olur bilmem, Sonra nasıl gelecek? Zaten çalınacak bir şeyimde yok, Şu kıvrınan karanlık gibi, Daha o zaman kafam karıştı ama. Ben seni bembeyaz hatırlamak isterdim, Ne gündüze oluyor ne geceye anlamadım. Kafam öyle bir dolu, Beynimin kıvrımları paslı, Beni böyle bilme simsiyahça. Günahım boynuma hemde ne felâket, Nefesim kalmış bana darmaduman. Bana böyle gelme dedim sana kaç defa, Dinlemedin zamanla ve hiç, Hep ben deli kaldım sonunda. Senin düşlerin rengarenk olacaktı, Sen kalacaktın öyle. Ben artık hatırlamıyorum seni, Bana böyle gelme, Bana bir daha böyle gelme. AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.