“Yarım Bıraktım” seçeneğini işaretlememek için zor tuttum kendimi. Ben ne hayal ettim ne okudum. Önsözde çevirmen biraz sabredin demişti. Şimdi açılır, şimdi akar gider umutlarıyla zor şer okudum. Felsefe okuması daha öncede yaptım ama bu kitapta aşırı derecede zorlandım. Belki de kafasal olarak artık bu tarz kitapları kaldıramıyorumdur. Bir cümlede ak olan sonraki cümlede kara oluyor. Git gelli ve anlaşılması çetin bir yol izlemiş yazar. Halbuki biz “Küçük Prens” okurken bu denli zorlanmamıştık. Yazarın her kitabı aynı şekilde olacak diye bir kaide yok elbette ama en azından dilini, kalemini bildiğin bir yazarda rahat edersin mantığındaydım. Pek hayal ettiğim gibi olmasa da yarım bırakmadan bitiş çizgisine varmış bulunmaktayım.