kendisini canlıların en zavallısı ve yararsızı hissediyordu. Koyu ve karanlık bulutların ardından yaşadığı dönemler belirginleşti. Bazı bölümleri ansızın parlıyor, sonra tekrar gözden kayboluyordu. Bunların tümü tekdüze, yorucu ve tüketiciydi. Karanlık bulutların üstünde çakan şimşek gibi bazen kısa ve saçma mutluluklar gözünün önünden geçiyordu. Hepsi de ne kadar anlamsızdı! Ne boş koşuşturmalar, ne saçma bir keşmekeş! Kendine soruyor ve dudaklarını ısırıyordu. İnzivada ve karanlıkta gençliği boşuna geçmişti. Mutsuz, sevinçsiz, aşksız, herkesten, kendisinden nefret eden biri olmuştu.