Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Öyle görülüyor ki Spinoza'nın, çeşitli felsefi konularda söyleyeceklerini duymaya ve tartışmaya can atan benzer düşüncedeki kişileri çevresinde toplamak gibi bir yeteneği vardı. Büyük olasılıkla, Rijnsburg'da yaşadığı dönemde, Amsterdam'daki gruba koşut bir topluluk da Leiden'da oluşmuştu. Bu da, Spinoza'nın sessiz yapısının yanı sıra karizmatik bir kişiliğe sahip olduğunu düşündürüyor. Lucas da, Spinoza'nın sohbetinin çok cana yakın olduğunu ve yaptığı karşılaştırmalarla herkesi bilinçdışı da olsa onunla hemfikir olmaya ittiğini yazarken tam da bunları söylemek istiyordu. Ağdalı ya da zarif bir dil kullanmadan ikna edici olmayı başarabiliyordu. Kendini o denli iyi anlatıyordu ve söylemi de o denli sağduyuluydu ki onu dinleyenler duyduklarından tatmin oluyorlardı. Bu ince yetenekleri zeki insanları çekiyor ve ne zaman yanına gitseler sakin ve yumuşak başlı olduğunu görüyorlardı. Büyük ve etkileyici bir zekâsı, kendinden hoşnut bir yaradılışı vardı. Olgunluğu sayesinde en kibarından en haşinine herkes onda kendine has bir sihir buluyordu.
Sayfa 283Kitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.