Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"ÜÇ DENİZ KENARINDA KONFEDERASYON"
Kafkas Halkları arasındaki çatışmalar suni sınırlar yüzünden çıkıyor. Hazar, Karadeniz ve Akdeniz'in çevresindeki kavimlerin konfederasyon olmaları gerekir. Moskova, karşılıklı konsolosluk açmayı teklif etti. Geçen günlerde Türkiye'yi ziyaret eden Çeçen Cumhuriyeti heyetinden Tarım Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Rusbek Bisultanov ile 2000'e Doğru'dan Kamil Erdoğdu görüştü. - Kafkasya'daki son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? - Kafkasya cennetinin kapısı henüz açılmamıştır. Onu açmak için sabırla bekliyoruz. Bu cennetin kapısı özgürlük ve bağımsızlıktır. Burada bulunuşumuzun nedeni kardeş kapısı aramamızdır. Zorluklar henüz bitmedi. Şu anda Karabağ'da, Gürcistan'da, İnguşlar arasındaki anlaşmazlıklar suni sınırlar yüzünden çıkmıştır. "ABHAZLAR VE GÜRCÜLER KARDEŞ" - Abhazlarla Gürcüler arasındaki çatışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? - Abhazlar da Gürcüler de kardeşimizdir. Abhazlara karşı dövüşen Gürcüler değil, emperyalizmdir. Aralarına düşmanlık tohumu ekilmiştir. Güçlü güçsüzü ezerken, güçsüze sahip çıkmak görevimizdir. Amacımız aralarını düzeltmektir. 1918 yılında Kafkas kavimleri Kuzey Kafkas Birleşik Dağlıları Cumhuriyeti'ni kurmuşlardı. Osmanlı imparatorluğu da bu birliğin içindeydi. Birlik sağlayacağı için bu cumhuriyet dağıtıldı. Kafkaslar aslında bir kavimdir. Huyu ile yiğitliği ile kanıyla birbirinden ayırmak mümkün değildir. Sorunlara akıl ve barış yoluyla çözüm bulmalıyız. Kafkaslarda "Hızlı akan su denize ulaşmaz" diye bir söz vardır. Biz bugün Rusya ve diğer devletlerle barış arıyoruz. Bize dedelerimizden beri öğretilen barıştır. Ama bazı güçler araya fitne sokuyorlar. Üç denizin, Hazar, Karadeniz, Akdeniz'in çevresindeki kavimlerin konfederasyon olmaları gerekir. Bizim zayıf tarafımız aceleciliğimiz ve fitnelere çabuk inanmamızdır. Ne zaman dirilmeye, birleşmeye kalksak fitneler sokuluyor. Araziler ise yanlış dağıtıldı. -Su anda önünüzdeki zorluklar neler? - Bazıları alıştıkları yöneticiliği ve çıkarlarını sürdürmek istiyor. Moldavya, Tacikistan, Karabağ ve diğer yerlerde fitneyi durduracak büyük gücün çağrılmasını sağlayacak ortamı hazırlamaya çalışıyorlar. Ama artık o dönem bitti. Silah ve bomba yerine yayın ve diplomasi yolunu kullanmalıyız. Henüz kanunları yapamadık. Serbest pazar ekonomisine geçemedik, mülkiyet hakkını veremedik. Eskiden dağıtılan ilanlarda bütün kavimlerin eşit olduğu yazıyordu. Ama sırtımızda bizi ezen bir güç var. - En büyük çelişmeniz Ruslarla mı? - Moskova, Çeçen Cumhuriyeti'nde karşılıklı konsolosluk açma teklifi yaptı. Bugüne kadar çıkardıkları güçlüklerden, uyguladıkları ambargodan söz ediyorduk. Rus halkının Kafkas halkından farkı yok. Yöneticileri ise emperyalist emellerini hala sürdürüyorlar. Çeçen Cumhuriyeti kendini hiçbir zaman Sovyetlerin içinde görmedi. Kabul ettiğine dair en ufak bir belge de yok. -ABD'nin bölgedeki rolü için ne diyorsunuz? - ABD'yi ekonomik yönden emperyalist ülke olarak görebiliriz. Japonya, Almanya da emperyalist olsa ABD, Çeçen Cumhuriyeti'ne, Baltık cumhuriyetlerine kendi devletlerini kurma yolunda engel çıkarmadı. ABD'nin ekonomik emperyalizmi ile Rusya'nın baskıcı emperyalizmi arasında derin bir uçurum vardır. İki ülkenin emperyalizmi arasında derin bir uçurum vardır. İki ülkenin emperyalizmini aynı kabul etseydik, iki ülkedeki insanlar aynı düzeyde yaşarlardı, aynı haklara sahip olurlardı. - Çeçen Cumhuriyeti'nin kaynakları nelerdir? - İnguşlarla birlikte 20 bin kilometrekarelik bir ülkeye ve 1 milyon 500 bin kişilik bir nüfusa sahibiz. Yılda 16 milyon ton petrol üretiyoruz. Bize gereken ise 1 milyon ton. Diğer maden kayaklarınızda var. Kuveyt gibi bir ülke olduğumuzu söylüyorlar. Kuveyt'in zenginliği yerin altında. Bizim zenginliğimiz ise yerin hem altında hem üstünde. 2000'e Doğru Dergisi
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.