Bu İslâm bilimi, modern, pozitivist Batı biliminin aksine, fen bilimlerini bilgelikten ayırmaz. Pozitivizm, gayeler ve sonsuzluğa açılış meselesini gündelik bilgiden kopuk bir metafiziğe bırakarak, bilimleri sadece tabiatı ve insanı kullanma tekniklerine indirgedi. Aynı pozitivizm, insanın gerçek susuzluğunu tatmin etmek için, sadece ve sadece arzuların sahte sonsuzluğunu ve bu arzuların aşırı ve ölçüsüz şekillerini takdim ederek, hakikî bir araçlar dininin ortaya çıkmasına yol açtı. Bilgelikten, hikmetten bu kopuş, bilimlerin geliş mesi için zorunlu muydu?