Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

[15] Biz önce cismi ve cevheri biliriz sonra da mekân hakkında düşünürüz. Bu mekân, gerçek (sâbit) bir şey midir, yoksa mevhum mudur? Bunun araştırmasını (tahkîk) ise bir delil ile yaparız. Cismi ise bir delil olmaksızın doğrudan duyu (his) ve gözlem (müşâhede) yolu ile algılarız. Örneğin, Zeyd'in bedeninin bulunduğu belirli bir mekân, Zeyd'in zâtí bir unsuru değildir. Dolayısıyla bu mekânın kaybolması ya da değişmesi durumunda Zeyd'in cisminin ortadan kalkması gerekmez. Zeyd'in uzunluğu ise böyle değildir. Çünkü o Zeyd'de bulunan bir arazdır. Onun kendi başına ve Zeyd olmadan bulunduğunu düşünemeyiz. Çünkü biz Zeyd'i uzun boylu olarak düşünürüz. Zeyd'in boyunun uzunluğu, Zeyd'in varlığına bağlı olarak anlaşılır. Zeyd'in yokluğu takdir edildiğinde ise uzunluğunun da ortadan kalkması gerekir. Zeyd olmadan Zeyd'in uzunluğunun ne akılda ne de dış dünyada varlığı yoktur. Zeyd'in uzunluğunun Zeyd ile özellik kazanması, Zeyd'in zâtına ait bir durumdur. Yani Zeyd, kendine eklenen bir özellikten dolayı değil, zâtı gereği uzundur. Bu özellik ortadan kalktığında, Zeyd'in zâtı da ortadan kalkar. Çünkü yer değiştirme, bu özelliği ortadan kaldırdığında, Zeyd'in zâtı da ortadan kalkar. Çünkü Zeyd'in bu özelliği, onun zâtına eklenen bir mânâ değildir. Bununla Zeyd'in varlığını ortadan kaldıran şeyi kastediyorum. Böylece tartışma, cevherin mekân özelliğine sahip olmasının aksine, tekrar arazın zâtı ile bağlantılı hale gelir. Çünkü mekân, cevherin zâtına ilave bir özelliktir. Bu nedenle, yer değiştirme nedeniyle mekân ortadan kalktığında, bu durum cevherin zâtını ortadan kaldırmaz. Böylece tartışma, yer değiştirmenin mahal özelliğine sahip olmayı ortadan kaldırması ile bağlantılı hale gelir. Mahal özelliğine sahip olmak, zâta eklenen bir durum olduğunda, zât onunla birlikte ortadan kalkmaz, ilave bir özellik olmadığında ise, onun ortadan kalkması ile birlikte zât da ortadan kalkar. Bu ortaya çıktığında, arazın mahalli ile özellik kazanmasının, cevherin mekânı ile özellik kazanmasındaki gibi, arazın zâtına eklenen bir durum olmadığı sonucuna ulaşılır. Bu ise, daha önce de belirttiğimiz üzere, cevherin mekân ile birlikte anlaşılması ile elde edilen bir sonuç değil, cevherin tek başına düşünülmesi, mekânın ise ona bağlı olarak anlaşılması ile elde edilen bir sonuçtur. [16] Araza gelince; o tek başına değil, bir cevher ile birlikte anlaşılabilir. Arazın zâtı, belirli bir cevhere ait olmaktır. Arazın bunun dışında [müstakil] bir zâtı yoktur. Onun belirli bir cevherden ayrı olması düşünüldüğünde, zâtının yokluğu da düşünülebilir. Burada amacımızı anlatmak için "uzunluk" ifadesini kullandık. Uzunluk araz olmasa da, cisimlerin tek bir yönde çoğalmasından ibarettir. Bu örnek, amacımızın anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu anlaşıldığında ise artık arazları açıklamaya geçebiliriz.
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.