Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

«Şiddetle başa çıkmadaki sorun, kültürün dayattığı, oto­ritenin iyi kabul edilmesi gerektiği şeklindeki bakış açısıyla çelişeceği için mevcudiyeti inkar edilen iç kur­bandır. Bu iç kurban, sosyal çevre bu insanların onay­lanma, sıcaklık bulma ve sosyal ilişki kurma ihtiyaçla­rının bir ölçüde tatmin edilmesini mümkün kıldığı sü­rece "uyur." Fakat bu dengeler, toplumsal değişimler, işsiz kalma nedeniyle ekonomik sıkıntı veya toplumsal yapıların çözülmesi sonucu bozulursa, korku ve geri­lim katlanılmaz olacağı için bu insanların da dengesi bozulur. O zaman iç kurban uyanır ve insanı yaşamda­ ki değişimler karşısında nefret ve saldırganlıkla tepki vermeye iter. Ancak, bunun gerçekleşmesi için siyasi iktidara olan inançlarını yitirmeleri gerekir. "Güçlü bir lider" iç kurbanın ağır baskı dönemlerinde bile sakin kalmasını sağlar. Fakat öznel olarak yaşanan bu gü­venlik duygusunun çözülmesi tehlikesi baş gösterirse şiddet potansiyeli yükselir. İktidardaki demokratik gruplar, eğer bu vatandaş kesiminin ihtiyaçlarının ve sıkıntılarının bilincindelerse, bu sürece karşı etkin ola­bilirler. Ancak realite çoğunlukla, insan oluşlarında hasarlı olan ve halkın büyük kesiminin barındırdığı iç kurbanı kendi iktidarları için kullanan siyasi liderlerin böyle durumlardan yararlandığını gösteriyor. Bunu, tüm kendilik nefretinin ve saldırganlığın boşaltılabile­ceği bir dış düşman hedef göstererek gerçekleştiriyor­lar. Fakat demokratik liderlerin bu olanağı kullanması demokrasi açısından iyi olmaz, çünkü hiçbir zaman aşırı sağ veya aşırı sol gibi kesin düşman imgeleri üre­temeyeceklerdir.»
Sayfa 125
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.