Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bilinmeyen Şiir

Bilinmeyen Şiir
@kitobur
Ψ İletiler bana aittir. Yazıyorum çünkü düşüncelerim derin bir nefes alıyor.
Sabitlenmiş gönderi
«Narsistlerin kimlikleri yoktur. Ele geçirdiklerinin takdirini kazanmak için şekil değiştirirler.»
Sayfa 12
Reklam
Seni serbest bırakmak beni kurtarmayı başarmanın en iyi kararıydı.
Bilinmeyen Şiir
Bilinmeyen Şiir
Henüz kendininkini fethetmediysen, başka kalpler kazanarak hayatın içinden geçemezsin.
Bilinmeyen Şiir
Bilinmeyen Şiir

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
«Endişelenme, diğer zamanlarda daha kötü saçmalıklar yaptın.» - Kendimi cesaretlendiriyorum.
Bilinmeyen Şiir
Bilinmeyen Şiir
176 syf.
9/10 puan verdi
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector
8.4/10 · 73 okunma
Reklam
«… her şeyin yerli yerine oturduğu bazı anlarda bile kendimi anlayamam çünkü yapmam gereken tek şey kendime uymak ve sonra hiçbir şey yolumu kesmeyecek korkusuz-ölüme kadar, her mücadeleden ve dinlenmeden genç bir at gibi güçlü ve güzel çıkacağım.»
Sayfa 171
«… Kendime korkacak bir şey olmadığını kanıtlayacağım, olduğum her şeyin, her zaman başlangıcımdaki bir kadının olduğu yerde olacağını kanıtlayacağım, bir gün içimde olduğum şeyi inşa edeceğim, tek bir hareketimle dalgalar güçle yükselecek, saf su şüpheyi boğacak, farkındalık, bir hayvanın ruhu gibi güçlü olacağım ve sözcüklerimi söylediğimde düşünülmemiş ve yavaş olacaklar, hafifçe hissedilmiş değil, insanlık için istekle dolu değil, geleceği çürüten geçmiş değil! söylediğim şey ölümcül ve bütün gelecek kulağa!»
Sayfa 171
«Belki de bir noktada yabanıl gücüyle etrafındaki havayı değiştirmişti ve kimse hiçbir zaman fark etmeyecekti, belki de nefesiyle yeni bir madde icat etmişti ve bilmiyordu, küçük kadın kafasının asla anlayamayacağı şeyi sadece hissetmek.»
Sayfa 170
«Çılgın insanlarda sadece çılgın düşüncelerin yaşamasına izin veren o küçük dokunuş, büyüyen, yüzen, bastıran ışık dolu yara. Ah nasıl da düşündüğüyle uyum içinde ve nasıl da düşündüğü muazzam şekilde, ezici şekilde ölümcül.»
Sayfa 170
«Tanrı, ihtiyacım olanı ver ve o nedir bilmiyorum, yalnızlığım bir kuyu kadar derin ve kendim ve insanlar hakkında yanılmıyorum, bana utançta gel ve utanç bugün, utanç daima, ayaklarını, ayaklarının tozunu öperim, gözyaşlarıyla dağılmak istiyorum, derinliklerden sana sesleniyorum, gel yardımıma çünkü günah işlemedim, derinliklerden sana sesleniyorum ve cevap vermiyorsun ve umutsuzluğum çöl kumları gibi kuru ve tereddüdüm beni boğuyor, aşağılıyor beni, Tanrı, bu yaşama gururu susturuyor beni, hiçbir şey değilim, derinliklerden sana sesleniyorum,…»
Sayfa 169
Reklam
«Tanrı gel bana, hiçbir şeyim ben, tozdan daha azım ve her gün, her gece seni bekliyorum, yardım et bana, sadece bir hayatım var ve bu hayat kayıp gidiyor parmaklarımın arasından ve sakince ölüme doğru yol alıyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum ve yapabildiğim tek şey her geçen dakikayla tükenişimi izlemek, dünyada yalnızım, beni seven insanlar tanımıyorlar beni, tanıyanlar korkuyorlar benden ve küçük ve zavallıyım, birkaç yıl sonra var olduğumu bilmeyeceğim, yaşamak için çok az şeyim kaldı ve yine de yaşamak için kalan şeylerim dokunulmamış kalacaklar ve kifayetsiz, neden acımıyorsun bana? hiçbir şey olmayan bana, ihtiyacım olanı ver bana.»
Sayfa 169
«Sevdi seçimini ve yüzüne şimdi huzur vurdu, geçmiş, ölü anları fark etmeye bıraktı kendini. O gururu ya da utancı olmayan insanlardan biri olmak, yabancılara kendilerini bir anda verenlerden. Ölmeden önce çocuklukla böyle bağlanacaktı işte, çıplaklıkla. Sonunda kendini alçaltmak. Kendimi nasıl yeteri kadar cezalandırabilirim, kendimi dünyaya ve ölüme nasıl açmalı?»
Sayfa 167
«Kendi başlangıcını izlemek zorunda değildi… Bu ona acı mı verdi, neşelendirdi mi? Yine de laneti olan bu tuhaf özgürlüğün, onu hiçbir şeye, kendine bile bağlamayan bu özgürlüğün maddesini aydınlatan şey olduğunu hissediyordu. Ve biliyordu ki hayatı ve zafer anları ondan geliyor ve her gelecek ânın yaratılışı ondan geliyor.»
Sayfa 167
«His, insanın yaşadığı evin hatırası gibi değişken. Evin kendisi değil, ama evin içindeki pozisyonu, daktiloya vuran babasının karşısında, komşunun avlusu ve ikindi güneşi karşısında. Hayal meyal, uzakta, dilsiz. Bir an… geçti. Ve yaşanan zamandan sonra bir devamı olacak mı yoksa hiçlik mi, bir engel gibi, bunu bilmenin bir yolu yoktu. Yapacağı şeylerin tam tersini yapmasını engelleyecek kimse de yoktu: kimse, hiçbir şey…»
Sayfa 166
«Yavaş yavaş şeylerin şekli ve köşeleri olduğu, her şeyin katı ve değişmez bir adının olduğu o alandan uzaklaşıyordu. Sıvının içine daha derin dalıyordu, sessiz, dipsiz bir bölge, sisin belirsiz ve serin şafaktaki gibi havada asılı kaldığı.»
Sayfa 165
13,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.