Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Gözleri yaşlı, keşke son birkaç gün de gidebilseydim diye düşünüyor. Ama dostunun her gün bir parça daha öldüğünü görmeye dayanamıyordu ki... Vefatını haber alır almaz Prenses Emine Abbas Halim tarafından Akife tahsis edilen Mısır Apartmanı'ndaki daireye koşmuştu. Orada gördükleri şimdi bir sinema şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyordu. Dostunun odasına girmekten korkmuştu. Girince ise donup kalmıştı. Damadı Ömer Rıza Doğrul ve kızı Cemile bir köşede sessizce ağlıyorlardı. Odadaki karyola artık boştu. Akif'in tabutu yerdeydi. Tabutun yanında diz çökmüş bir kadın ölüyü öperek ağlıyordu. Bu Akife, hastalığı müddetince, büyük bir sevgi ve alaka ile bakan Rus hastabakıcıydı. Fakat diğer günlerin aksine baştan aşağı siyahlar içindeydi. Nihayet dostunun yüzüne bakabilmişti. Günler ve geceler çektiği büyük acılar artık dinmişti. Huzur içinde yatıyordu. Unutulmadığını anlamış olmanın rahatlığı sanki yüzüne aksetmişti. Dudakları hafifçe aralıktı...
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.