Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Engin Geçtan, 'İnsan Olmak' kitabında şöyle bir paragraf vardır; İnsan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak, içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur." var oluş, var olmak.. anlamak ve anlaşılmak .. kendimizi anlatabilmek hiç kolay bir iş değildir. Bizim bile kendimizi anlayamadığımız bu yolculukta, birilerinin bizi anlamasını isteriz çünkü anlaşılırsak bu bize de ışık tutacaktır.. Kimi insan bunun için çok ciddi bir çaba gösterirken, kimi zorlamaz hiç kendini. ve bu mücadele içinde en çok hüzün ve hayal kırıklığıyla çarpışırız. Dolayısıyla hep bir çıkış ararken dönüp dolaşıp aynı noktaya varmaktan öteye gidemeyiz. Ve battıkca batar çırpındıkça kendi sonunu hazırlar bazı insanlar. Nilgün Marmara, Onca çırpınışı, sesini duyurma çabası, belki de sebebini kendisinin bile bilmediği öfkesi içinde patlayan, hiç dinginleşemeyen volkanik bir dağ oluşturmuş. İşin içinden çıkamamanın yaşayamamanın, anlaşılmamanın ya da çokça sorgulamanın yarattığı etkiyle karma karışık, konudan konuya, hüzünden hüzüne, öfkeden başka bir öfkeye, atlamış dengeyi tutturamamış, yaşam döngüsüne kör düğümler atmış . Ve belli ki, o kör düğümler kor alevlere dönüp yakmış canını.. Bilmiyoruz ki belki de denedi.. Belki de o, "Nasıl olsa sonu yok mu?" diyerek henüz 29 yaşında hayatının baharında kışa dönmüş, yağan tipinin ardından ayaza çekmiş yüreğini . Yana yana köz olunca da, o buz gibi yüzüne çarpan ayaz dindirmiş acısını. kitabın son sayfasında bir fotoğrafı var Dikkatle bakmak istedim ama bakamadım. belki o satırların etkisi geçince bakarım bilmiyorum.. Kağıtlar - Nilgün Marmara
Kağıtlar
KağıtlarNilgün Marmara · Everest Yayınları · 20161,065 okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.