Sevgili Oğuz Atay’ın okuduğum ilk romanı. Hem olayları merak ederek hem de kendimden bir parça bulduğum Turgut ve Selim’i gittikçe severek sürdürdüm okumamı. Eminim ki herkes kendinden bir parça bir şey bulacaktır… Turgut’un içsel konuşmalarının geçtiği sayfalar çok akıcı bir şekilde ifa edilmiş, bir sinema filmi izlemek gibi keyifliydi. Bazı bölümler ve paragraflar ise anlamsızdı, atladığım yerler olmadı diyemem. Biliyorum, kitap karakterlerinin ruhsal durumu bir nebze anlamsızlık vaat ediyor fakat bu kadarına gerek var mıydı emin değilim. 723 sayfa 500 sayfa ile bitirilebilirdi ve sonunu çok daha çarpıcı beklerdim.
Ne vardı kendini bu denli yıpratacak Selim Işık?
Dilerdim ki yaşamak seni bu denli korkutmasaydı.
“Bir kere başladık, bitireceğiz derdi. Bir kere doğduk, yaşayacağız.”