"...bence, mucize gerçekçide hiçbir endişe uyandırmaz. Gerçekçide iman
uyandıran mucize değildir. Gerçekçi zındıklık yolunu tutmuşsa bir mucize görse bile kendinde buna inanmamasını sağlayacak kuvvet ve kabiliyeti bulur. Mucize inkâr kabul etmez halde bile olsa boyun eğmez; hislerine sırt çevirir. Kabule yanaştığı takdirde bunu mucize saymaz, şimdiye kadar bilmediği tabiî olay şeklini de görür. Gerçekçinin imanı mucizeden doğmaz; iman, mucizeleri doğurur. Böyle
kimse bir kere iman edince artık kendi gerçekliliğinin zarureti olarak mucize imkânını da kabul etmek zorundadır."