Hikayeyi başta İhsan Oktay Anar'ın "Puslu Kıtalar Atlası"na benzetsem de sonradan Saramago farkı ortaya çıktı ama bu zamana kadar okumakta en çok zorlandığım Saramago'm da bu oldu. Bir tarafta veliahtın doğumunu kutlamak için manastır yaptıran kralın hikayesi anlatılırken, diğer yanda açken insanların içlerini gören Blimunda ve savaşta sol kolunu kaybetmiş Baltasar'ın, insanların uçmasını sağlayacak ilk alet olan "Passarola"yı yapmaya çalışan peder Bartolomeu Lourenço ile yollarının kesiştiği harika bir hikaye anlatılıyor. Saramago'nun kendine has üslubu ve yazım şekliyle okunması kolay olmayan ancak bittiğinde insanın içine işleyen bir eser. Tavsiye ederim. =)