İnsan bir makine midir?İnsanın bir makine olduğunu savunan yaşlı adam, bu görüşe karşı çıkan genç adamı örnekler vererek ikna etmeye çalışıyor. "Sokrates'in Savunması" gibi. İnsan tüm kararlarını içindeki "Efendi"yi tatmin etmek üzere verir. "EFENDİ" ise insanın yaradılışı (mizaç) ve eğitiminin toplamından oluşur. Bir davranışı sergilerken bazen mizaç bazen de eğitimimiz ağır basar. Bununla bağlantılı olarak da "özgür irade" diye bir şeyin olmadığını savunuyor. Her seçimimizi içimizdeki "Efendi" yapıyor ve iyi ya da kötü olmasına bakmadan "istediğini" seçiyor. Bütün bu anlattıkları ve verdiği örneklerle sınırlı kalırsak "özgür irade" nin olmadığına karar verebiliriz. Gerçi Kuran'da bu konuda bir ayet olduğunu biliyorum. Hadid suresi 22-23. ayetlerde, Allah, olan her şeyin kaderde yazılı olduğunu, başımıza gelen kötülükler için üzülmememizi, iyilikler için de gururlanıp kibre kapılmamamızı söylüyor. Peki neden pişmanlık duyuyor ve geçmişe üzülüyoruz? Acaba yeterince iman etmiş değil miyiz? Belki de. Müslüman olmaktan bahsetmiyorum, iman çok daha fazlası, zira Allah, "Sadece Müslüman'ım demekle bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?" diyor.
Ama düşünmeden edemiyor insan. Bazı durumlarda kendi irademizin seçim yaptığı da olmuyor mu? Evet, kader mutlaka var ama bazen de kaderimizi kendimiz belirliyoruz sanki. Tabii ki Allah'ın izin verdiği kadarını. Yani cüzi iradeyi kullanabiliyoruz. Ancak, bu kendimize bırakılmış seçimin nerede, ne zaman olacağını bilmiyoruz, bazen de ne olduğunu. Şairin, "Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor." dediği gibi. İşte o yüzden doğru seçimi yapabilmek için sürekli kendimizi eğitir durumda olmamız gerekiyor. Bu eğitim yaşadığımız ve yaşayacağımız her şeyde. Allah, her zaman çalışmayı, insanın çabalamasını ve aklı kullanmayı, düşünmeyi emrediyor. Bilmiyorum, ne dersiniz?