Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1946'nın sonuna gelindiğinde, Moskova, İran'ın bir eyaletini ayırmaya çalıştığı için Türkiye'yi tehdit etmeye başladı; bu arada Yunan komünistler seçilmiş Yunan hükümetine karşı yeniden savaş açmıştı. Truman Çanakkale ve İstanbul Boğazlarından geçerek Karadeniz'in girişine ulaşan iki etkileyici savaş gemisi gönderdi. Şubat 1947'deyse Truman Doktrini'ni ilan etti: Amerika, Türkiye ve Yunanistan'ın bağımsızlığını koruyacağını taahhüt ediyordu. Bunu adını son derece saygı duyulan bir general ve daha sonra da Dışişleri Bakanı olan George Marshall'dan alan Marshall Planı takip etti: Avrupa devletlerinin zarar gören ekonomik koşulları Amerika'nın cömert fonları ve yardımlarıyla iyileştirilecekti. (Bu teklif Rus bölgesindeki devletlere de yapıldı ancak hükümetleri reddetti.) Marshall Planı'nın amacı tabii ki komünizmin daha fazla yayılmasını engellemekti. Fransa ve İtalya gibi bazı Batı Avrupa ülkelerinde, Sovyetler Birliği'nin savaş döneminde saygınlığının da etkisiyle, komünist partiler güçlüydü ancak hiçbir zaman iktidara gelecek kadar güçlenemediler. Aslında, Soğuk Savaş boyunca -kırk yıldan fazla bir süre- Demir Perde'nin batısında kalan hiçbir ülke komünist olmadı. Ancak 1947 geldiğinde Birleşik Devletler ve Sovyetler Birliği arasındaki çatışma, yani Soğuk Savaş başlamıştı (gerçi "Soğuk Savaş" terimi bundan bir yıl sonra bazı Amerikan düşünürleri tarafında icat edildi).
Sayfa 150 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.