Demek ki halklar ellerinin kollarının bağlanmasına izin veriyorlar veya daha doğrusu bağlattırıyorlar, çünkü kulluk etmeyi reddetseler bağları koparacaklar. Halkın kendisi kul olmayı kabul edip kendi boğazını kesiyor; kul olmayı veya özgür olmayı seçebilirken özgürlüğünü itip boyundurluğu seçiyor; felaketini kabul ediyor veya daha doğrusu felaketin peşinden koşuyor. Özgürlüğüne kavuşmasının bir bedeli olsa, hiç ısrar etmezdim; hem de doğal haklarına kavuşması ve bir bakıma hayvan olmaktan çıkıp tekrar insan olması, onun en çok arzuladığı şey olması gerektiği halde.