Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İstanbul
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belld bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mâna: öleceğiz, ne çare?... Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet. Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun resimde eski sefir-Ker akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar. Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"!... Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından; Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.