Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
“Bukağı, bir ağır ceza yükümlüsünün kaçıp kurtulmasını engellemek için ayağına vurulmuş pranganın ucundaki demir halka da olabilir, yırtıcı bir kuşun evcilleştirilmesi için ayaklarına bağlanmış ipeksi bir mendil de... Ama bukağı yüreğe vurulursa ne olur?” #TomrisUyar ’ın 1979 yılında Sait Faik Öykü Armağanı kazanan kitabı, #YürekteBukağı (Bukağı: kaçmasını önlemek için hayvanın ayağına geçirilen demir köstek) , sıkıyönetim döneminde yaşamın her alanında yüreklerine bukağı vurulmuş kişileri ele alıyor. İnsanların kalplerinde, yüreklerinde hapsettikleri duyguları, yaşanmışlıkları, hayal kırıklıklarını, anıları bizlere sunan kısa kısa 10 öyküden oluşmakta. Kitaba adını veren Yürekte Bukağı ise son öyküdür. Benim yazardan okuduğum ikinci kitap. Öykü dışında hiçbir eser yazmamış yazar. İç monolog tekniğini kullanıyor. Öykülerde ince detaylar var elbet ama bu okuyucuyu yormuyor, dozunda. Karakterlerin veya olay yerinin görüntüsünü değil de uzun uzadıya, ruh hallerini, iç dünyalarını ön planda tutuyor daha çok. Nitekim öykü okumayı pek sevemedim, ne kadar değerli kalemlerden ne kadar değerli eserler okusam da beni bir şekilde tatmin etmiyor. Sanırım ben çok uzun olmamakla beraber bir hikaye insanıyım. Bütün bir metin okumayı seviyorum. Ama öykü severlerin bayılarak okuyacağına inanıyorum. “Savaşlar, kırımlar, hep başka yerlerde, dışarda geçmiş. Gelip gidenlerden böyle birkaç iz kalmış. Bu toprak eski, yorgun cansızlıktan. Deniz, artık vereceği bir şey kalmamışçasına yorgun vuruyor kıyıya. Radyoda fasıl: Sensiz ey şu… Saat beşbuçuk demek. Yorgunum. Biriktirdiklerimden. Bir alsalardı, o yürekliliği gösterselerdi.”
Yürekte Bukağı
Yürekte BukağıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20181,019 okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.